Dini Terimler Sözlüğü 17 N Harfi

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,282
İstanbul..
Nehy-i Anil Münker nedir? ne demektir?

Günahlardan ve kötülüklerden sakındırmak, alıkoymak.

Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:

Erkek ve kadın bütün mü'minler, birbirlerinin yardımcılarıdır: Emr-i mâruf nehy-i anil münker yaparlar, namazı gereği üzre kılarlar, zekâtı verirler, Allah'a ve Resûlüne itâat ederler. İşte bunları muhakkak sûrette Allah rahmetiyle bağışlayacaktır...(Tevbe sûresi: 71)

Aç kimseleri doyur, susuz olana su ver, emr-i ma'rûf ve nehy-i münker yap; buna gücün yetmezse hayırlı, güzel olmayan sözlerden dilini koru!" (Hadîs-i şerîf-Et-Tergîb vet-Terhîb)

Mü'min kardeşine nehy-i anil münker yapan kimse; yumuşak, tatlı ve güzel bir ifâde ile anlatarak söylemeli, sert, ağır sözlerde bulunmamalıdır. (Abdülkâdir-i Geylânî)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,282
İstanbul..
NEKİR nedir? ne demektir?

Kabirde suâl soran meleklerden biri. (Bkz. Münker ve Nekir)

Kabre konan meyyit (ölü), Münker ve Nekir meleklerinin sorularına doğru cevâb verince, onlar (melekler); "Doğru söyledi, bizim elimizden kurtuldu" derler. Bu kimsenin kabri nûr ile dolar. Cennet kokuları gelir. Kıyâmete kadar neş'eli ve sevinçli olur. (İmâm-ı Gazâlî)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,282
İstanbul..
NEMAZ (Namaz) nedir? ne demektir?

İslâm dîninin beş şartından biri.

Allahü teâlâ, âyet-i kerîmede meâlen buyurdu ki:

Belli zamanlarda namaz kılmak, mü'minlere farz oldu. (Nisâ sûresi: 102)

Namaz dînin direğidir. Namaz kılan kimse, dînini kuvvetlendirir. Namaz kılmayan, elbette dînini yıkar. (Hadîs-i şerîf-İhyâ)

Allahü teâlâ, her gün beş defâ namaz kılmağı emr etti. Güzel abdest alıp, bu beş namazı vakitlerinde kılan ve rükû' ve secdelerini iyi yapanları, Allahü teâlâ af ve mağfiret eder. (Hadîs-i şerîf-İhyâ)

Allahü teâlâ, kullarına her gün beş kerre namaz kılmağı farz etti. Bir kimse, güzel abdest alıp, namazını doğru kılarsa, kıyâmet günü yüzü, on dördüncü ay gibi parlar ve Sırât köprüsünü şimşek gibi geçer. (Hadîs-i şerîf-İhyâ)

Allahü teâlâ kulları üzerine beş vakit namazı farz kılmıştır. Namaz için güzel abdest alıp namazın rükû' ve secdelerini tamam edenler, namazda huşû'a ehemmiyet verenler ve her bulundukları yerde namazı bırakmayıp kılanların yüzleri yarın kıyâmet gününde ayın on dördüncü gecesi gibi parlar. Sırat köprüsünden şimşek gibi geçerler. (Hadîs-i şerîf-İhyâ)

Her namaz vakti geldikte melekler nidâ ederler ki: "Ey Âdem oğulları kalkınız ve nefsiniz için yakılmış olan ateşi namaz ile söndürünüz! (Hadîs-i şerîf-İhyâ)

İyi biliniz ki, namaz dînin direğidir. Namaz kılan bir insan, dînini doğrultmuş olur. Namaz kılmayanın dîni yıkılır. Namazları, müstehâb zamanlarında ve şartlarına ve edeblerine uygun olarak kılmalıdır. (Muhammed Ma'sûm Fârûkî)

Namaza mâni olan, güçlük çıkaran vazîfede bereket olmaz. Namaza elverişli olan vazîfelerde bereket vardır. (İmâm-ı Gazâlî)

Âkıl ve bâliğ olan her müslümanın her gün beş vakitte namaz kılması farzdır. Kimse, kimsenin yerine namaz kılamaz. Bir kimse, kıldığı namazın ve başka ibâdetlerin sevâbını başkalarına hediye edebilir. (Muhammed Zihni)

Ey oğlum! Namazı dosdoğru kıl. Şartlarına, rükünlerine, edeblerine riâyet ederek kıl. Çünkü namaz, dînin direğidir ve Allahü teâlâya münâcâttır (yakarıştır). Namaz insanı günahtan alıkoyup, kemâle (olgunluğa) kavuşturur. (Lokman Hakîm)

İlim, mârifet dolu sözlerimin hiç faydası olmadı. Bir gece yarısı kıldığım iki rekat namaz imdâdıma yetişti. (Cüneyd-i Bağdâdî)

Namaz, aman namaz, nerede ve ne şart altında olursa olsun mutlaka namaz kılın! (Abdülhakîm Arvâsî)

Bir vakit namazımı kaybetmektense dünyâları kaybetmeyi tercih ederim. (Abdülhakîm-i Arvâsî)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,282
İstanbul..
NEML SÛRESİ nedir? ne demektir?

Kur'ân-ı kerîmin yirmi yedinci sûresi.

Neml sûresi, Mekke'de nâzil oldu (indi). Doksan üç âyet-i kerîmedir. On sekizinci âyetinde Süleymân aleyhisselâmın ordusuna yol veren karıncalardan bahs (söz) edildiği için sûreye, Neml denilmiştir. Neml karınca demektir. Sûrede; hazret-i Mûsâ, Dâvûd, Süleymân, Sâlih ve Lût aleyhimüsselâmın kıssaları, kıyâmet alâmetleri bildirilmektedir. (İbn-i Abbâs, Râzî, Kurtubî)

Allahü teâlâ Neml sûresinde meâlen buyuruyor ki: (Ey Resûlüm!) de ki: Göklerde ve yerde olan kimse gaybı bilmez. Ancak Allah bilir. (Âyet: 65)

Kim Neml sûresini okursa, Süleymân aleyhisselâmı tasdîk eden ve yalanlayanların adedinin on katı sevâb kazanır. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,282
İstanbul..
NESÂİK nedir? ne demektir?

Kesilen kurbanlar. Nesîke kelimesinin çoğuludur.

Kurbanlarınızı büyük yapınız. Yâhut yağlı yapınız. Muhakkak ki nesâik, sırât üzerinde sizin binekleriniz olacaktır. (Hadîs-i şerîf-Riyâdünnâsihîn)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,282
İstanbul..
NESH nedir? ne demektir?

Emir ve yasaklarla ilgili şer'î (dînî) bir hükmün, ondan sonra gelen şer'î bir delîl (hüküm) ile kaldırılması, yürürlülük zamânının sona erdiğinin haber verilmesi, açıklanması. Hükmü kaldırılan delîle, nâsih; kaldırılan hükme mensûh denir.

Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem Medîne-i münevvereye hicret ettikten sonra bir müddet Kudüs'teki Mescid-i Aksâ'ya yönelerek namaz kılmışlardı. Bu, Resûlullah'ın fiilî (işle ilgili) bir sünneti idi. Sonra bu sünnet, "(Ey Muhammed sallallahü aleyhi ve sellem!) Senin, yüzünü göğe doğru çevirdiğini görüyoruz. Bunun için seni hoşnud olduğun kıbleye çevireceğiz. Şimdi, yüzünü (Mekke-i mükerremedeki) Mescid-i haram (Kâbe) tarafına çevir. Nerede bulunursanız bulunun yüzünüzü o mescid tarafına çevirin." meâlindeki Bekara sûresinin yüz kırk dördüncü âyet-i kerîmesi ile nesh edilmiştir. (Fahreddîn Râzî)

Muhammed aleyhisselâm peygamberlerin aleyhimüsselâm sonuncusudur. O'nun dîni bütün dinleri nesh etmiştir. O'nun kitâbı, geçmiş kitabların en iyisidir. Önceki şerîatlerin (hak dinlerin) hepsini kendinde toplamıştır. O'nun şerîatı kıyâmete kadar bâkidir (devâm edecektir). Kimse tarafından değiştirilmiyecektir. Îsâ aleyhisselâm gökten inecek, O'nun şerîati (dîni) ile amel edecek, yâni O'nun ümmeti olacaktır. (İmâm-ı Rabbânî)

Nesh, Peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem hayatta iken olur. Nesh, kıssalarda ve haberlerde olmaz. Fen bilgilerinde ve hesab ile bulunan bilgilerde de olmaz. Yalnız emir ve yasaklarda olur. Neshin şartı, nâsihin (hükmü kaldıranın) ya kitab (Kur'ân-ı kerîm) veya sünnet olması lâzımdır. İcmâ ile kıyâs, nâsih ve mensûh olamaz. Hanefîlere göre kitab kitab ile, sünnet sünnet ile, sünnet, kitab ile, kitab da mütevâtir veya meşhûr sünnet ile nesh edilmiş olabilir. (İbn-i Âbidîn)

Bir hükmün nâsih veya mensûh olduğu ya Peygamber efendimizin bildirmesi ile veya Eshâb-ı kirâmın açıkça bildirmesi ile veya iki müteâriz (birbirine aykırı) delîlin (âyet-i kerîmenin) nüzûl (inmesi) veya hadîs-i şerîflerde vürûd (gelme, buyrulma) târihleri ile veya hakkında icmâ vukû bulması ile bilinir. İctihâd ile bilinmez. (Molla Hüsrev, Hâdimî)

Allahü teâlâ kulları hakkında dilediği gibi tasarruf edebilir; kullarını bir zaman bir hükme, başka bir zaman da başka bir hükme tâbi tutabilir. Buna kimse îtirâz edemez. Allahü teâlâ, hikmet sâhibi ve kullarına çok merhâmetli olduğu için, kullarının fâideleri için bâzı hükümleri nesh edebilir. Zamânın değişmesi ile insanların maslahatları, faydalarına olan şeyler değişebileceği için, bâzı hükümlerde neshin meydana gelmesi aklen câizdir, mümkündür. Bu durum naklen de mümkündür ve olmuştur da. Nitekim, Âdem aleyhisselâm zamânında kız kardeşle evlenmek câiz iken, ondan sonra gelen şerîatlerde (hak dinlerde) bu husus nesh edilmiştir. Yine Yâkûb aleyhisselâm zamânında iki kız kardeşi bir erkeğin alması câiz iken, İslâmiyet bunu nesh etmiştir. (Fahreddîn Râzî, İmâm-ı Süyûtî)
SÖZLÜKTE ARA
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,282
İstanbul..
NESTÛRİYYE nedir? ne demektir?

Hıristiyanlıktaki fırkalardan biri.

Nestorius, hıristiyanlığın Nestûriyye fırkasını kurdu. Mîlâdın 428. yılında Kostantiniyye (İstanbul) patriği oldu. İstanbul'da yapılan toplantıda bunun kitabı incelendi, kabûl edildi. Nestûriyyeye göre Allah birdir. Allahü teâlânın vücûd, hayât ve ilim sıfatlarından ilm uknumu (kelimesi) hazret-i Îsâ'ya hulûl etmiş (girmiş), ilâh olmuştur. Hazret-i Meryem ilâh anası değil, insan anasıdır. Hazret-i Îsâ Allah'ın oğludur. (Peygamberler Târihi Ansiklopedisi)

Nestûriyye fırkasının fikirleri şark (doğu) memleketlerinde yayıldı. Mîlâdî 431 yılında Efesus (Efes)'ta kurulan dördüncü papas meclisi, Nestûriyye fırkasının kurucusu olan Nestorius'un fikirlerini red etti ve Nestorius'u tekfir etti (îmânsız olduğunu kabûl etti). Mısır'a giden Nestorius, M. 439'da orada öldü. (İbrâhim Fasîh)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,282
İstanbul..
NEÛZÜ BİLLAH nedir? ne demektir?

"Allahü teâlâya sığınırız" mânâsına, tehlikeli hâllerden ve îmânı gideren şeylerden sakınma ve korkma mânâsını ifâde eden bir söz.

Bir kimse, İslâm'ın beş şartından birini inkâr ederse, yâni inanmaz, kabûl etmezse, yâhut alay eder, saygı göstermezse neûzü billah îmânı gider. (M. Hâlid-i Bağdâdî)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,282
İstanbul..
NEVRÛZ GÜNÜ nedir? ne demektir?

Mecûsîlerin (ateşe tapanların) Martın yirmi birinde kutladıkları mecûsî bayramı.

Nevrûz günü, mecûsîlerin bayramıdır. O gün mecûsîlerin yanına gidip, onların yaptıklarını yapmak küfürdür (dinden çıkmaktır). O gün bayram yapan müslümanların îmânı gider de haberi olmaz. (Dâmâd, İbn-i Nüceym)

Nevrûz gününü bayram îlân eden, Cemşid adında eski bir İran pâdişâhıdır. Cemşid İran'da ilk hükûmet kuran Pişdâd oğullarının dördüncü hükümdârı olup, Şehnâme'ye göre yedi yüzsene saltanat sürmüştü. Beş yüz yıl İran'da kimse hasta olmamış, bunun için milleti kendine taptırmıştır. Mart'ın yirmi birinci günü tahta çıktığı için, bu günü, nevrûz diyerek, yılbaşı ve dînî bayram yapmıştır. (Yeni Rehber Ansiklopedisi)

Nevrûz veya mihrican (Eylül'ün yirmi üçüncü) günlerinde bunların isimlerini söyleyerek hediyye vermek haramdır. Bu günleri bayram bilerek bir şeyi vermek küfr (dinden çıkmak) olur. (Alâüddîn Haskefî)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

Son mesajlar