Dini Terimler Sözlüğü 26 Ü Harfi

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,282
İstanbul..
Ümmet-i Dâvet nedir? ne demektir?

Kendilerine gönderilen peygambere inanmaya dâvet edilip de îmân etmeyen kimseler.

Şimdi yeryüzünde müslümanlardan başka bütün insanlar ümmet-i dâvettirler. (Kâdızâde Ahmed Efendi)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,282
İstanbul..
ÜMMÎ nedir? ne demektir?

Kitab okumamış, yazı yazmamış, kimseden ders görmemiş kimse.

Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:

Onlar ki, yanlarında bulunan Tevrât ve İncîl'de ismini yazılı buldukları O ümmî resûle tâbi olurlar. O (Resûl) kendilerine iyiliği emrediyor, kötülükten sakındırıyor... (Resûlüm) de ki: "Ey insanlar! Gerçekten ben sizin hepinize gelen, Allah'ın peygamberiyim. O Allah ki, yer ve göklerin tasarrufu (idâresi) O'nundur. O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur, öldürür ve diriltir. Onun için hem Allah'a hem de bütün kelimelerine îmân eden o ümmî peygambere, resûlüne îmân edin ve O peygambere uyun ki, doğru yolu bulasınız. (A'râf sûresi: 157,158)

Resûlullah efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem, ümmî idi. Mekke'de doğup, büyüyüp belli kimseler arasında yetişip seyâhat etmemiş iken, Tevrât'ta, İncîl'de ve Yunan ve Roma devirlerinde yazılmış kitablarda bulunan bilgilerden, hâdiselerden haber verdi. Hicretin altıncı senesinde,Rum, İran ve Habeş hükümdârlarına ve diğer Arap pâdişâhlarına mektuplar gönderdi. (İmâm-ı Kastalânî)

Muhammed aleyhisselâm ümmî olduğu hâlde, târih, fen, ahlâk, siyâset ve sosyal bilgilerle dolu bir kitâb ortaya koydu. Yalnız o kitaba uyarak dünyâya adâlet yaymış olan hükümdârların yetişmesine sebeb oldu. Kur'ân-ı kerîm, Muhammed aleyhisselâmın mûcizelerinin en büyüğüdür. (M. Sıddîk Gümüş)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,282
İstanbul..
ÜMMÎD (Ümîd) nedir? ne demektir?

Ummak, arzu, istek. Sebeblere yapıştıktan sonra iyi netice beklemek. (Bkz. Havf ve Recâ)

Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

Ey günâhı çok olan kullarım! Allahü teâlânın rahmetinden ümîdinizi kesmeyiniz. Allah günâhların hepsini affeder. O, sonsuz mağfiret ve nihâyetsiz merhâmet sahibidir. (Zümer sûresi: 53)

Akıllı kendini murâkabe (kontrol) edip ölüm sonrası için çalışan kimsedir. Ahmak da nefsinin arzûları peşinden koşup, Allahü teâlâya ümid bağlayan kimsedir. (Hadîs-i şerîf-Tirmizî, İbn-i Mâce)

Allahü teâlâdan korkmalı, O'nun rahmetinden ümidi kesmemelidir. Ümid, korkudan çok olmalıdır. Böyle olanın ibâdetleri zevkli olur. Gençlerde korkunun, ihtiyarlarda ve hastalarda ümîdin fazla olması lâzımdır denildi. Korkusuz ümid, ümidsiz korku câiz değildir. (Hâdimî)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,282
İstanbul..
ÜMM-ÜL-KİTÂB nedir? ne demektir?

1. Muhkem âyetler. (Bkz. Muhkem Âyet)

Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

(Habîbim!) Sana kitâbı indiren O'dur. O'ndan bir kısım âyetler muhkemdir ki bunlar Ümm-ül-Kitâbdır. (Âl-i İmrân sûresi: 7)

2. Levh-ül-Mahfûz. (Bkz. Levh-ül-Mahfûz)

Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

Allahü teâlâ ne dilerse (onu yapar. Bâzısını) mahfeder (vücûda getirmez, bâzısını da) vücûda getirir. Ümm-ül-kitâb O'nun katındadır. (Ra'd sûresi: 39)

Bir kimse Cehennem'e götürücü kötü işleri yapar Cehennem'e yaklaşır. Ümm-ül-kitâbda saîd ise son günlerinde Cennet'e götürücü bir iş yaparak Cennet'e gider. (Hadîs-i şerîf-Minhat-ül-Vehbiyye)

3. Fâtiha sûresi. (Bkz. Fâtiha Sûresi)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,282
İstanbul..
ÜSTÂD nedir? ne demektir?

Muallim, öğretici, rehber.

İnsan, yaratılışta iki taraflıdır. Ona hidâyet, üstünlük tarafını tanıtabilmek ve bunu kuvvetlendirmeye çalışmasını sağlamak için muallim, bir üstâd lâzımdır. Bâzı çocuklar, nasîhatla, yumuşak sözle ve mükâfât vererek yola gelir. Bâzısı, sert ve acı sözle ve cezâ vererek terbiye kabûl eder. Üstâd mâhir olup, çocuğun yaratılışının nasıl olduğunu anlamalı, ona şefkat ile tatlı veya acı te'sir ederek terbiye etmeli, yâni yetiştirmelidir. Böyle mâhir ve müşfik bir rehber olmadıkça, çocuk ilim ve ahlâk edinemez, yükselemez. Rehber yâni ilim ve ahlâk sunan zât, çocuğu felâketten kurtarıp, seâdete kavuşturur. (İslâm Ahlâkı)

Üstâd mâhir ve müşfik, talebe de zekî ve çalışkan olursa, öğrenilmeyecek mes'ele yoktur. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî)
 
  • Beğen
Tepkiler: Hayali_delibal

Son mesajlar