1. Şiir
Haleti ruhiyemin bütün aşamalarında bile bir yağmur sedasına kıyılır içim,
Hemen pencereye koşar bedenim,
Akabinde kâinatın en halis hali gibi gelir yağmur,
Ve rahmet ve toprak kokan sokaklara atarım kendimi.
Bir gün beni içine çekecek toprağın sırılsıklam haline bakıp iç çekiyorum neşeyle.
Sahi beşer neden sever toprak kokusunu?
Ey gökyüzünün nazlı çiçeği yağmur;
Hüznüm ve mutluluğumun yoldaşı,
Gözyaşlarıma, gökyüzünün serin tebessümünü nakşedenim,
Rahmet damlasının zemine desen desen inişinin en muazzam ahvali,
Gözyaşlarımı; özüme dönmeme vesile ve günahlarımın affına şahitlik et..
2. Şiir (Düz yazı)
Hayatın Sessiz Öğretileri
Hayat, bize her anında yeni dersler sunan bir yolculuk. Bu yolculukta bazen durup düşünmek, bazen ise sadece akışa kapılmak gerekir. Kimi zaman zorluklarla karşılaşırız, kimi zaman da o zorlukların içinden güçlenerek çıkarız. Hayatın bize sunduğu her anı, bir hediye gibi kabul etmek gerekir; çünkü her deneyim, bize bir şeyler öğretir, bizi olgunlaştırır ve daha derin bir anlayışa yönlendirir.
Kendi içimize döndüğümüzde, belki de en çok kaçındığımız yüzleşmelerle karşılaşırız. Fakat bu yüzleşmeler, bize kim olduğumuzu ve ne istediğimizi hatırlatır. Hayatın her bir anı, bizi biraz daha kendimize yaklaştırır. Belki de en derin sözler, en zor anlarda çıkar ortaya. Acının içinden doğan güç, en büyük bilgelik kaynağımız olabilir.
Hayatın bize sunduğu her zorluk, aslında birer öğretmendir. Bu öğretmenler, bizi sınavlardan geçirir, dayanıklılığımızı test eder ve sonunda bizi daha güçlü kılar. Hayatın bu öğretici yönünü fark etmek, onunla barışmayı ve ona minnettar olmayı getirir. Belki de asıl mesele, bu sınavların ne zaman ve nasıl geleceği değil, bizim bu sınavlara nasıl karşılık vereceğimizdir.
Ve belki de en önemlisi, hayatı sevmek. Yaşadığımız her anı, her nefesi sevmek. Sevgiyle dolu bir kalp, en büyük rehberimizdir. Kalbimizin sesini dinlemek, bazen mantığımızın ötesinde yolculuklara çıkmamıza vesile olabilir. Ama sonunda, bu yolculuklar bize gerçek anlamda kim olduğumuzu gösterir.
Hayat, bize hep en iyisini sunar. Bunu fark ettiğimizde, her şeyin anlamı değişir. Zorluklar, mutluluklar, acılar, sevinçler… Hepsi birer anlam taşır. Ve biz, bu anlamların peşinden gitmek için buradayız. Hayat, bir defa yaşanır; bu yüzden her anını dolu dolu yaşamak, onun bize sunduğu en büyük hediye olabilir.
3. Şiir
4.Şiir
Saye
Canım sıkılıyor diye başlayınca içeride derin ah yankılanır. Böyle zamanlarda #Saye hep "ALLAH de" derdi
#ALLAH cc der beraber gülerdik.
Sanırım şimdi yine canım sıkılıyor olmalıydı ki bu anı anımsadım.
Uzun uzadıya anlatmaya gerek yok derdim, mevsimleri iyi okumalı
Hiçbirşeyin rengi, boyu, tadi sabit kalmıyor ve özellikle sonbahar insana çok şey anlatır. Duymasını görmesini bilene...
Sonbahar belkide en çok sevdiğim mevsimdi ama soran olursa da ben iki kelimeyi bir araya getirip konuşamazdım. Ama #saye gözlerimin içine bakar sanki ıçimden geçenleri okuyabiliyormuscasina cevaplar verirdi..
Bütün bunlar, bildiğimiz ve bilmediğimiz seylerin sorusunu sorarken cevap o'nda gizliydi.
#saye
Sevgi bir reflekstir.
Bunu kendinden bilir insan. Kendinden bildiğini karşısında görür, gördüğünü konuşur, bildiğini anlatır. Sevgi bir aynadır insan görmek istediği gibi bakar, baktığı kendisidir aslında, gördüğü kendisi, sevdiği kendisi
- sevgi hemhal olmak'tır
Tereddüdü olan yüreğini sorgulasın.
Şimdi mi? geceleri ateş böceklerinin söylediği şarkılar sabahları serçelerin zikri ile uyanmanın şükrünü yaşıyorum.
Çocukluğumda da severdim bu mevsimi, birazda üşümeyi..
Ama en çok seni ..
5.Şiir
EYLÜL YAĞMURU
Yanlızlığım bir nefeste aşılacak dağ gibi. Bir nefeste aştığım o dağın sonu denizin üzerinde uçurum kenarı.
Odamın bütün duvarlarına büyük harflerle "KONUŞSANA" yazıyorum. Ama duvarlar benimle konuşmuyor.
Aklıma gelen birşeyleri duvarlara yazıyorum. Duvarlarım günlük gazetem oldu. Şiirlerim, yanlızlığım, umuda suskun yarınlarım duvarlarımda saklı.
Ben duvarlarla konuşuyorum. Onlar konuşmuyorlar. Sadece dinliyorlar. Ben yanlızlığımı ellerimde tutuyorum. Her zerremde hissediyorum. Kovalasamda gitmiyor. Bir insan nasıl bu kadar umutsuz olabilir anlamıyorum.
Şimdi ölüm gelse, elinden tutar giderim. Oysa ölüm bile unutmuş beni.
Teybimden hüzünlü bir melodi yayılıyor.
Oturup ağlıyorum. Alabildiğine hüzünlü akşam üstlerinin incecik yağmuru gözyaşlarım. İçime yağıyor yağmur. Yüreğimin üstüne.
Pencerelerim sımsıkı kapalı. Dışardaki yağmuru almıyorum içeriye. Ne kadar ağlasam da içim boşalmıyor. Eylül yağmuru bu...
Şimdi ne düşünüyorum, biliyor musun yanlızlığım?
Belki şu anda biri beni düşünüyordur. Kilometrelerce uzakta biri beni düşünse ne güzel olurdu. Bu bana umut verirdi. İster olumlu olsun, ister olumsuz. Bir insanın düşüncesinde yer almayı isterdim. Yıllardır tek umudum bu...
Şu an beni düşünen insana ; Elimden tut. Şu perişan yanlızlığı sök at yüreğimden. Başım bulutlara değsin bir an. Ayaklarımın üstünde durayım. Bulutların gökyüzüne çizdiği şekilleri ver bana. En baştan değiştir. Yapabiliyorsan tekrar yaşat beni. Damla damla akıyorum sana doğru. Avuçlarını aç, dolacağım içine.
Ellerimden tut benim. Düşün ki bir papatyayım. Solgun bir papatya. Yaşatabilir misin beni. Ya da bir kuş, bir damla su, yaşama sevinci. Gökyüzüne açılan bir pencere, bir umut, bir düşüm belki...
Gel gözleri bahar renkli ve saçlarında solgun gün ışığı dolaşan insan. Seni hep böyle hayal ederim. Bana gökyüzünü verebilir misin? Alıp beraberinde götürebilir misin beni? Götür beni Sevgi Ülkesine. Seninle geleceğim başka çare yok...
6.Şiir
Aylardan yine Eylül
Şairlerin şiir yazmalı dediği ay
Hüznün boyadığı şiirlerin yüreklerde yeşerdiği
Aylardan yine Eylül
Gönüllerde ayrılığa dair ne varsa
Hüzünle birlikte gönlümüze yağdığı
Sararan yapraklarla birlikte hayallerümizin solduğu
Dalından düşerken titreyen yaprak misali kalbimizin titrediği ay
Aylardan Eylül
Yaklaşan kış gibi hüzüne bulanan
Yüreğimde kaybolan hayallerim
Buz tutan yüreğim eşlik ediyor Eylüle
Ve sevgili Eylül herşeye rağmen mucizelerini almaya hazırım..
Haleti ruhiyemin bütün aşamalarında bile bir yağmur sedasına kıyılır içim,
Hemen pencereye koşar bedenim,
Akabinde kâinatın en halis hali gibi gelir yağmur,
Ve rahmet ve toprak kokan sokaklara atarım kendimi.
Bir gün beni içine çekecek toprağın sırılsıklam haline bakıp iç çekiyorum neşeyle.
Sahi beşer neden sever toprak kokusunu?
Ey gökyüzünün nazlı çiçeği yağmur;
Hüznüm ve mutluluğumun yoldaşı,
Gözyaşlarıma, gökyüzünün serin tebessümünü nakşedenim,
Rahmet damlasının zemine desen desen inişinin en muazzam ahvali,
Gözyaşlarımı; özüme dönmeme vesile ve günahlarımın affına şahitlik et..
2. Şiir (Düz yazı)
Hayatın Sessiz Öğretileri
Hayat, bize her anında yeni dersler sunan bir yolculuk. Bu yolculukta bazen durup düşünmek, bazen ise sadece akışa kapılmak gerekir. Kimi zaman zorluklarla karşılaşırız, kimi zaman da o zorlukların içinden güçlenerek çıkarız. Hayatın bize sunduğu her anı, bir hediye gibi kabul etmek gerekir; çünkü her deneyim, bize bir şeyler öğretir, bizi olgunlaştırır ve daha derin bir anlayışa yönlendirir.
Kendi içimize döndüğümüzde, belki de en çok kaçındığımız yüzleşmelerle karşılaşırız. Fakat bu yüzleşmeler, bize kim olduğumuzu ve ne istediğimizi hatırlatır. Hayatın her bir anı, bizi biraz daha kendimize yaklaştırır. Belki de en derin sözler, en zor anlarda çıkar ortaya. Acının içinden doğan güç, en büyük bilgelik kaynağımız olabilir.
Hayatın bize sunduğu her zorluk, aslında birer öğretmendir. Bu öğretmenler, bizi sınavlardan geçirir, dayanıklılığımızı test eder ve sonunda bizi daha güçlü kılar. Hayatın bu öğretici yönünü fark etmek, onunla barışmayı ve ona minnettar olmayı getirir. Belki de asıl mesele, bu sınavların ne zaman ve nasıl geleceği değil, bizim bu sınavlara nasıl karşılık vereceğimizdir.
Ve belki de en önemlisi, hayatı sevmek. Yaşadığımız her anı, her nefesi sevmek. Sevgiyle dolu bir kalp, en büyük rehberimizdir. Kalbimizin sesini dinlemek, bazen mantığımızın ötesinde yolculuklara çıkmamıza vesile olabilir. Ama sonunda, bu yolculuklar bize gerçek anlamda kim olduğumuzu gösterir.
Hayat, bize hep en iyisini sunar. Bunu fark ettiğimizde, her şeyin anlamı değişir. Zorluklar, mutluluklar, acılar, sevinçler… Hepsi birer anlam taşır. Ve biz, bu anlamların peşinden gitmek için buradayız. Hayat, bir defa yaşanır; bu yüzden her anını dolu dolu yaşamak, onun bize sunduğu en büyük hediye olabilir.
3. Şiir
4.Şiir
Saye
Canım sıkılıyor diye başlayınca içeride derin ah yankılanır. Böyle zamanlarda #Saye hep "ALLAH de" derdi
#ALLAH cc der beraber gülerdik.
Sanırım şimdi yine canım sıkılıyor olmalıydı ki bu anı anımsadım.
Uzun uzadıya anlatmaya gerek yok derdim, mevsimleri iyi okumalı
Hiçbirşeyin rengi, boyu, tadi sabit kalmıyor ve özellikle sonbahar insana çok şey anlatır. Duymasını görmesini bilene...
Sonbahar belkide en çok sevdiğim mevsimdi ama soran olursa da ben iki kelimeyi bir araya getirip konuşamazdım. Ama #saye gözlerimin içine bakar sanki ıçimden geçenleri okuyabiliyormuscasina cevaplar verirdi..
Bütün bunlar, bildiğimiz ve bilmediğimiz seylerin sorusunu sorarken cevap o'nda gizliydi.
#saye
Sevgi bir reflekstir.
Bunu kendinden bilir insan. Kendinden bildiğini karşısında görür, gördüğünü konuşur, bildiğini anlatır. Sevgi bir aynadır insan görmek istediği gibi bakar, baktığı kendisidir aslında, gördüğü kendisi, sevdiği kendisi
- sevgi hemhal olmak'tır
Tereddüdü olan yüreğini sorgulasın.
Şimdi mi? geceleri ateş böceklerinin söylediği şarkılar sabahları serçelerin zikri ile uyanmanın şükrünü yaşıyorum.
Çocukluğumda da severdim bu mevsimi, birazda üşümeyi..
Ama en çok seni ..
5.Şiir
EYLÜL YAĞMURU
Yanlızlığım bir nefeste aşılacak dağ gibi. Bir nefeste aştığım o dağın sonu denizin üzerinde uçurum kenarı.
Odamın bütün duvarlarına büyük harflerle "KONUŞSANA" yazıyorum. Ama duvarlar benimle konuşmuyor.
Aklıma gelen birşeyleri duvarlara yazıyorum. Duvarlarım günlük gazetem oldu. Şiirlerim, yanlızlığım, umuda suskun yarınlarım duvarlarımda saklı.
Ben duvarlarla konuşuyorum. Onlar konuşmuyorlar. Sadece dinliyorlar. Ben yanlızlığımı ellerimde tutuyorum. Her zerremde hissediyorum. Kovalasamda gitmiyor. Bir insan nasıl bu kadar umutsuz olabilir anlamıyorum.
Şimdi ölüm gelse, elinden tutar giderim. Oysa ölüm bile unutmuş beni.
Teybimden hüzünlü bir melodi yayılıyor.
Oturup ağlıyorum. Alabildiğine hüzünlü akşam üstlerinin incecik yağmuru gözyaşlarım. İçime yağıyor yağmur. Yüreğimin üstüne.
Pencerelerim sımsıkı kapalı. Dışardaki yağmuru almıyorum içeriye. Ne kadar ağlasam da içim boşalmıyor. Eylül yağmuru bu...
Şimdi ne düşünüyorum, biliyor musun yanlızlığım?
Belki şu anda biri beni düşünüyordur. Kilometrelerce uzakta biri beni düşünse ne güzel olurdu. Bu bana umut verirdi. İster olumlu olsun, ister olumsuz. Bir insanın düşüncesinde yer almayı isterdim. Yıllardır tek umudum bu...
Şu an beni düşünen insana ; Elimden tut. Şu perişan yanlızlığı sök at yüreğimden. Başım bulutlara değsin bir an. Ayaklarımın üstünde durayım. Bulutların gökyüzüne çizdiği şekilleri ver bana. En baştan değiştir. Yapabiliyorsan tekrar yaşat beni. Damla damla akıyorum sana doğru. Avuçlarını aç, dolacağım içine.
Ellerimden tut benim. Düşün ki bir papatyayım. Solgun bir papatya. Yaşatabilir misin beni. Ya da bir kuş, bir damla su, yaşama sevinci. Gökyüzüne açılan bir pencere, bir umut, bir düşüm belki...
Gel gözleri bahar renkli ve saçlarında solgun gün ışığı dolaşan insan. Seni hep böyle hayal ederim. Bana gökyüzünü verebilir misin? Alıp beraberinde götürebilir misin beni? Götür beni Sevgi Ülkesine. Seninle geleceğim başka çare yok...
6.Şiir
Aylardan yine Eylül
Şairlerin şiir yazmalı dediği ay
Hüznün boyadığı şiirlerin yüreklerde yeşerdiği
Aylardan yine Eylül
Gönüllerde ayrılığa dair ne varsa
Hüzünle birlikte gönlümüze yağdığı
Sararan yapraklarla birlikte hayallerümizin solduğu
Dalından düşerken titreyen yaprak misali kalbimizin titrediği ay
Aylardan Eylül
Yaklaşan kış gibi hüzüne bulanan
Yüreğimde kaybolan hayallerim
Buz tutan yüreğim eşlik ediyor Eylüle
Ve sevgili Eylül herşeye rağmen mucizelerini almaya hazırım..
Son düzenleme: