Kişisel Hayata dair ne varsa...

GüLBeYaZ

Ehl-i sünnet
Sp Kullanıcı
21 Ağu 2017
2,433
8,008
“Bilge kral yaşlanır ve görevini halkından akıllı, sorumlu ve dürüst bir gence emanet etmek ister. Ülkesinin gençlerini toplatır, ellerine birer buğday danesi tutuşturur ve ‘Seneye burada kim bu daneyi saksıda o daha iyi ve daha sorumluca beslerse’ yeni kralınız o olacak diye ilan eder. Ertesi yıl meydanda toplanan ellerinde koca boylar atmış başaklı buğdaylarla gelen gençlere bakar kral. Arkalarda bir gencin saksısı boş olarak ve mahcup şekilde beklediğini görür, yaklaşır. Buğdayına ne olduğunu ve neden üzüntülü beklediğini sorar. Genç, ‘Efendim, buğdayıma elimden gelen en iyi şekilde bakmaya çalıştım, lakin ne yaptıysam yeşermedi, bu yüzden huzurunuzda mahcubum.” cevabını verir. Kral gencin elinden tutup onu kürsüye çıkarır ve halka hitap eder: ‘Ben aranızdan en dürüstünü ve en güvenilir olanı seçmek istedim. Bu yüzden sizlere suda pişirilmiş daneler verdim. Buğdaylarınız yeşeremezdi. Aranızdan bu genç dürüstlüğünü terk etmedi ve başarısız olsa da cesaretle gerçekle yüzleşti. Güvenli geleceğinizi yönetecek olan ve sizin de idarenizi korkusuzca emanet edebileceğiniz yeni kralınız işte bu gençtir.’ Bu hikâye aslında kaderin hikâyesidir: Dosdoğru olmayı emreden Evren Saltanatı’nın Sultan’ı, ‘Herkese yaptıklarının karşılığı verilecek ve kimseye zerre haksızlık yapılmayacak.’ (Nahl, 111) Buyurmuştur. Öyleyse ‘kaderin sunduğu buğdayları yeşertemiyorum’ diye üzülmesin insan. Kalbine ve yaptığına baksın. İnsan dürüst ve azimliyse, zamanı gelince kıyamet kalabalığında korunanlardan olur.”

Dr.Muhammed Bozdağ
 

Eylül Başak

Administrator
Yönetici
Adminiçe
31 Mar 2020
18,367
86,917
“Bilge kral yaşlanır ve görevini halkından akıllı, sorumlu ve dürüst bir gence emanet etmek ister. Ülkesinin gençlerini toplatır, ellerine birer buğday danesi tutuşturur ve ‘Seneye burada kim bu daneyi saksıda o daha iyi ve daha sorumluca beslerse’ yeni kralınız o olacak diye ilan eder. Ertesi yıl meydanda toplanan ellerinde koca boylar atmış başaklı buğdaylarla gelen gençlere bakar kral. Arkalarda bir gencin saksısı boş olarak ve mahcup şekilde beklediğini görür, yaklaşır. Buğdayına ne olduğunu ve neden üzüntülü beklediğini sorar. Genç, ‘Efendim, buğdayıma elimden gelen en iyi şekilde bakmaya çalıştım, lakin ne yaptıysam yeşermedi, bu yüzden huzurunuzda mahcubum.” cevabını verir. Kral gencin elinden tutup onu kürsüye çıkarır ve halka hitap eder: ‘Ben aranızdan en dürüstünü ve en güvenilir olanı seçmek istedim. Bu yüzden sizlere suda pişirilmiş daneler verdim. Buğdaylarınız yeşeremezdi. Aranızdan bu genç dürüstlüğünü terk etmedi ve başarısız olsa da cesaretle gerçekle yüzleşti. Güvenli geleceğinizi yönetecek olan ve sizin de idarenizi korkusuzca emanet edebileceğiniz yeni kralınız işte bu gençtir.’ Bu hikâye aslında kaderin hikâyesidir: Dosdoğru olmayı emreden Evren Saltanatı’nın Sultan’ı, ‘Herkese yaptıklarının karşılığı verilecek ve kimseye zerre haksızlık yapılmayacak.’ (Nahl, 111) Buyurmuştur. Öyleyse ‘kaderin sunduğu buğdayları yeşertemiyorum’ diye üzülmesin insan. Kalbine ve yaptığına baksın. İnsan dürüst ve azimliyse, zamanı gelince kıyamet kalabalığında korunanlardan olur.”

Dr.Muhammed Bozdağ
Çok güzeldi güzel kardeşim. Allah razı olsun ❤
 

Eylül Başak

Administrator
Yönetici
Adminiçe
31 Mar 2020
18,367
86,917
LEONARDO ve SON AKŞAM YEMEĞİ
‘Simyacı’nın meşhur yazarı Paulo Coelho`dan bir hikaye …

Leonardo da Vinci Son Akşam Yemeği isimli resmini yapmayı düşündüğünde büyük bir güçlükle karşılaştı. İyi`yi İsa`nın bedeninde, Kötü`yü de İsa`nın arkadaşı olan ve son akşam yemeğinde ona ihanet etmeye karar veren Yahuda`nın bedeninde tasvir etmek zorundaydı.

Resmi yarım bırakarak bu iki kişiye model olarak kullanabileceği birilerini aramaya başladı. Bir gün bir koronun verdiği konser sırasında, korodakilerden birinin İsa tasvirine çok uyduğunu fark etti. Onu poz vermesi için atölyesine davet etti, sayısız taslak ve eskiz çizdi. Aradan üç yıl geçti. Son Akşam Yemeği neredeyse tamamlanmıştı, ancak Leonardo da Vinci henüz Yahuda için kullanacağı modeli bulamamıştı.

Leonardo`nun çalıştığı kilisenin kardinali, resmi bir an önce bitirmesi için ressamı sıkıştırmaya başladı. Günlerce aradıktan sonra Leonardo vaktinden önce yaşlanmış genç bir adam buldu. Paçavralar içindeki bu adam sarhoşluktan kendinden geçmiş bir durumda kaldırım kenarına yığılmıştı.

Leonardo, yardımcılarına adamı güçlükle de olsa kiliseye taşımalarını söyledi. Çünkü artık taslak çizecek zamanı kalmamıştı. Kiliseye varınca yardımcılar adamı ayağa diktiler. Zavallı, başına gelenleri anlamamıştı. Leonardo adamın yüzünde görülen inançsızlığı, günahı, bencilliği resme geçiriyordu..

Leonardo işini bitirdiğinde, o zamana kadar sarhoşluğun etkisinden kurtulmuş olan berduş gözlerini açtı ve bu harika duvar resmini gördü. Şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesle şöyle dedi: Ben bu resmi daha önce gördüm...
Ne zaman? diye sordu Leonardo da Vinci, o da şaşırmıştı..
Üç yıl önce dedi adam. `Elimde avucumda olanı kaybetmeden önce... O sıralarda bir koroda şarkı söylüyordum. Pek çok hayalim vardı. Bir ressam beni İsa`nın yüzü için modellik yapmak üzere davet etmişti...`

İyi ve Kötü`nün yüzü aynıdır...
Her şey, insanın yoluna ne zaman çıktıklarına bağlıdır...

Paolo Coelho
 

Eylül Başak

Administrator
Yönetici
Adminiçe
31 Mar 2020
18,367
86,917
Bir gün, bir tanıdığı bilgeye rastladı ve: "Arkadaşınla ilgili ne duyduğumu biliyor musun?" diye sordu.
Bilge: "Bir dakika bekle" diye cevap verdi. "Bana bir şey söylemeden önce senin küçük bir testten geçmeni istiyorum. Buna Üçlü Filtre Testi deniliyor."
"Üçlü Filtre de ne?" diye sordu adam.
Bilge: "Birincisi, Gerçek Filtresi" dedi. "Bana birazdan söyleyeceğin şeyin tam anlamıyla gerçek olduğundan emin misin?"
"Hayır" dedi adam. "Aslında bunu sadece duydum ve..."
"Tamam" dedi bilge. "Öyleyse sen bunun gerçekten doğru olup olmadığını bilmiyorsun. Şimdi ikinci filtreyi deneyelim. İyilik Filtresini... Arkadaşım hakkında bana söylemek üzere olduğun şey iyi bir şey mi?"
"Hayır, tam tersi..."
"Öyleyse" diye devam etti bilge, "onun hakkında bana kötü bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğru olduğundan emin değilsin. Fakat yine de testi geçebilirsin, çünkü geriye bir filtre daha kaldı. Faydalılık Filtresi... Bana arkadaşım hakkında söyleyeceğin şey benim işime yarar mı?"
"Hayır, gerçekten değil."
"Peki" diye tamamladı bilge, "eğer bana söyleyeceğin şey doğru değilse, iyi değilse ve de faydalı değilse, bana niye söyleyesin ki?
 

Eylül Başak

Administrator
Yönetici
Adminiçe
31 Mar 2020
18,367
86,917
AĞLAMAK İÇİN GÖZDEN YAŞ MI AKMALI?
Ağlаmаk için gözdеn yаş mı аkmаlı?
Dudаklаr gülеrkеn, insаn аğlаyаmаz mı?

Sеvmеk için güzеlе mi bаkmаlı?
Çirkin bir tеndе güzеl bir ruh, kаlbi bаğlаyаmаz mı?

Hаsrеt; özlеnеndеn uzаk mı kаlmаktır?
Özlеnеn yаkındаykеn hicrаn duyulаmаz mı?

Hırsızlık; pаrа, mаl mı çаlmаktır?
Sааdеt çаlmаk, hırsızlık olаmаz mı?

Solmаsı için gülü dаlındаn mı kopаrmаlı?
Pеmbе bir goncа ikеn gül dаlındа solmаz mı?

Öldürmеk için silаh, hаnçеr mı olmаlı?
Sаçlаr bаğ, gözlеr silаh, gülüş, kurşun olаmаz mı?
Victor HUGO
 

Eylül Başak

Administrator
Yönetici
Adminiçe
31 Mar 2020
18,367
86,917
Yaşlı kızıldereli reisi kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki kurt köpeğini izliyorlardı. Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve 12 yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı. Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri kurt köpeğiydi bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için bir köpeğin yeterli olduğunu düşünüyor, dedesinin ikinci köpeğe neden ihtiyacı olduğunu ve renklerinin neden illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık. O merakla, sordu dedesine: Yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı.

– “Onlar” dedi, “benim için iki simgedir evlat.”

– “Neyin simgesi” diye sordu çocuk.

– “İyilik ile kötülüğün simgesi. Aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımda tutarım onları. Çocuk, sözün burasında; ‘mücadele varsa, kazananı da olmalı’ diye düşündü ve her çocuğa has, bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi:

– “Peki” dedi. “Sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?”

Bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa.

– “Hangisi mi evlat? Ben, hangisini daha iyi beslersem!”
 

DenizKızı

Beni Siz Delirttiniz
Sp Kullanıcı
11 Nis 2020
8,368
43,865
30
Kocaeli
Yaşlı kızıldereli reisi kulübesinin önünde torunuyla oturmuş, az ötede birbiriyle boğuşup duran iki kurt köpeğini izliyorlardı. Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve 12 yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup duruyorlardı. Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri kurt köpeğiydi bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için bir köpeğin yeterli olduğunu düşünüyor, dedesinin ikinci köpeğe neden ihtiyacı olduğunu ve renklerinin neden illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık. O merakla, sordu dedesine: Yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı.

– “Onlar” dedi, “benim için iki simgedir evlat.”

– “Neyin simgesi” diye sordu çocuk.

– “İyilik ile kötülüğün simgesi. Aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımda tutarım onları. Çocuk, sözün burasında; ‘mücadele varsa, kazananı da olmalı’ diye düşündü ve her çocuğa has, bitmeyen sorulara bir yenisini ekledi:

– “Peki” dedi. “Sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?”

Bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa.

– “Hangisi mi evlat? Ben, hangisini daha iyi beslersem!”
Bu hikayeyi çok seviyorum ❤??
 

Eylül Başak

Administrator
Yönetici
Adminiçe
31 Mar 2020
18,367
86,917
Allah insanları yaratırken müslüman veya gayr-ı müslim diye ayırt etmeden hepsini aynı fıtratta yaratıyor. Herkeste hırs vardır, herkeste kin, nefret, aşk duyguları var. Zamanla insan yaşadığı çevreye göre şekil alır ve karakterini oluşturur. Mesela hırs duygusunu kimi insan bu dünya için kullanır kimisi ise ahiret için. Aşk duygusunu fani şeylere harcayıp, onların elinden kayıp gitmesiyle daha çok yaralanır. Oysa Allah o duyguyu bize ona yöneltmemiz için vermiş. Merak duygusu yine öyle. Kainata geliş gayesini sorgulamayan insan, ahirette kendisine yaramayacak bir çok şey için zamanının büyük çoğunluğunu heba eder.
 

Son mesajlar