Dini Sorular İnsan Neden Yaratıldı?

DenizKızı

Beni Siz Delirttiniz
Sp Kullanıcı
11 Nis 2020
8,367
43,858
30
Kocaeli
İnsan, ruh ve bedenden müteşekkil bir varlıktır. Bedenimizin temel ihtiyaçları beslenme, giyinme ve barınma gibi şeylerdir. Ruhumuzun ise makul istekleri olduğu gibi; ihtiyarlamamak ve ölümsüzlük şeklinde imkânsız ve sınırsız istekleri olabilir. Sınırlı imkânlarla, sınırsız istekleri karşılamak çok zordur. Peki, bu durumda, çözüm ne olacaktır ve ruhun gıdası nedir? Bunun cevabını Kur’an’da bulabiliyoruz. İnsanı en iyi tanıyan ve onu yaratan Allah, ruhun gıdasının iman olduğunu bildirmektedir.

Şöyle çevremize ibret gözüyle bakacak olursak, her eşyanın bir yapılış gayesi olduğunu görüyoruz. Soba ısıtmak için, buzdolabı soğutmak için, lamba da aydınlatmak içindir. Buzdolabı niçin ısıtmıyor, soba niçin soğutmuyor diyemeyiz. Çünkü yapılış gayeleri bunlar değildir. İnsan da yaratılış gayesine uygun olarak, iman ve ibadetle yaşarsa, mutluluğu hak eder. İnanç ve ibadetten mahrum bırakılan bir insanın mutluluğa erişmesi beklenemez. Aksine ruhen ve bedenen yıpranmış, hasta ve huzursuz bir insan tipi ortaya çıkar.

Kime iman edeceğiz ve nasıl ibadette bulunacağız sorusu da cevap bulmalıdır. Biz zaten ruhlar âleminde “Evet, Sen bizim Rabbimizsin” demiştik. İşte o Allah bizi “Kendisine ibadet etmemiz için yarattığını” haber vermektedir. Tüm canlılar, yaratılış gayesine uygun yaşayabilirse mutlu olurlar. Bir kuş uçabildiği zaman, bir at koşabilince, balık da suda iken mutlu olur. Kuş uçamazsa, at koşamazsa, balık da susuz kalırsa mutsuz olurlar. İnsan da aynen böyledir. İman ve ibadet ettiği zaman gerçek huzura kavuşabilir.

İbadet deyince önce namaz, oruç, hac, zekât, kurban gibi ibadetler akla gelir. Ama helalinden olmak kaydıyla çalışmak, çocuklarla ilgilenmek, ev işi yapmak da ibadet sayılır. Dolayısıyla insan, yaşamak için birçok şeyle meşgul olmak durumundadır. Bunlar da dinimizin emridir. Ancak bu meşgaleler, asıl gaye olan iman ve ibadetten bizi alıkoymamalıdır.

İslam’da “Amel, imandan bir cüz değildir.” diye bir kural vardır. Yani iman ile amel (ibadet) ayrı şeylerdir. İbadetteki kusur, imanı yok etmez, sadece iman korumasız kalmış olur. Fakat iman olmazsa, Müslümanlık yok oluyor ve yapılan bütün ameller de boşa gidiyor. Allah bize “imansız olarak ölmeyin” diye sesleniyor. Bu yüzden, ibadetlere ölünceye kadar devam etmemiz gerekecektir.

Bizler, bu dünyaya bir ömür yaşamak üzere gönderildik. Dolayısıyla dünyamızı ihmal etmeyeceğiz. Çalışmalı, kazanmalı, güçlü olmalı, veren el haline gelmeliyiz. Ancak, ebedi yurdumuz için çalışmayı da ihmal etmemeliyiz. Bugünkü sohbetimizi, ibadetin insana kazandırdığı güzelliklerden bir kaçını hatırlatarak bitirmek istiyorum.

İbadetler insana sevap kazandırır ve günahlarını siler. Kalbe huzur verir, iyi şahsiyet kazandırır ve kendine güveni artırır. Sosyal çalkantılardan korur, kötülüklere engel olur, halka hizmet ettirir, birlik ve kardeşlik ruhunu güçlendirir.

Yaratılış gayemize uygun bir hayat sürerek, hem dünya hem de ahiret mutluluğuna kavuşmak dileğiyle..

Yalova Müftülüğü
 

Son mesajlar