İslam Kadının Tek Başına Hacca Gitmesi

Muallem.

Sp Kullanıcı
18 Ara 2020
1,416
5,252
Bu videoları ve konuları biliyorum 🙂
Namaz konusunda ki Fatiha ve benzeri konuları kast etmiyorum
Ben dinin haram ve helalleri belli iken, helal olan birşeyin mezheplere göre haram olarak vasıflandırılmasını anlamıyorum. İslam dini haram olan şeyleri bile zaruret durumunda helal sayarken, helal olan bir şeyin bir mezhepte helal, diğerinde haram olmasının mantığını anlatır mısınız? Artık dünya küçüldü. Kolaylık diye sunduğunuz şeyin zorluk olduğunun farkında değil misiniz?

Zaruri durumlardaki cevaz kolaylıktır. Ama siz dinin emrini aynı bölgede yaşayanlardan birine helal birine haram derseniz olayın boyutu değişir.
Ahirette ''halin vaktin yerindeydi. Sen niye hacca gitmedin" diye sorulduğunda "ben Hanefi mezhebine mensuptum. Benim tek başıma gitmem haramdı" mı diyecegiz. "Öyle mi? O zaman sen muafsın!" mı denilecek.
Ahmet ile Mehmet Eminönü' nde midye yemek istiyor. Ahmet'e helal, Mehmet' e haram... Sebep??? Mehmet'i korumaya çalıştığımız husus ne ise Ahmet'i de korumaya çalışmamız gerek miyor mu?
Ya cidden ahirette bunların hesabını düşünsenize... Mehmet nefsine hakim olamayıp o gün Ahmet ile aynı şeyi yediğinde haram yemiş oluyor.
İkna olmadım sayın @Muallem. 🙂
Ah be kardeşim.
Şu bilmişliklerin deyilmi zaten seni tek başına hacca gönderen, yanımda midye yediren, çıkmaza sokup ilme kapalı kılan. :)

Yorumlarınızdan belli ki Videoları gazete okur gibi dinlemişsiniz.
Zira suallerinizin ilmi izahlarını işliyor. Ziyanı yok. Her ne kadar sizi ilmen ikna etme gibi bir gayem olmasa da belki dimağınızda soru işareti bırakır sadedinde yazmaya devam edeyim.

Ahmet ve mehmedin Eminönü’nde beraber midye yemelerine kimse ZORAKİ engel olmuyor. Birisinin yememesi gerekiyor. Çünkü bidesi bulanır, başı döner , denize düşme ihtimali var. Şeker hastası olan birisine siz baklava ismarlamayı, ısrarla tüm porsiyonu bitirtmeyi iyilik mi zannediyorsunuz ?
Aynı gemide,
Aynı arabada,
Aynı trende beraber yolculuk yaptığınız arkadaşınız bulantı geçiriyorsa ona bulantı geçirici hap vermek neden diyerine zülüm olsun? Burdaki mantığınızı anlamak çok garip.

Heh
Hep azameti ihtiyar etme üzeri olan düşünceniz de , fıtraten ruhsat ile amel etmeye muhtaç olan bit müslümanı azamet ile ibadete davet etmenizde zorluk ve cebir yokmu ? Yaşlı hanım hem hasta, hem tembel, hem merdümgiriz, hem gelecek korkusuyla mala düşkün, hem korkak, hem panikatak, hem, hem , hem’lerle örülü kişiye hac yolunda ruhsatı şeriyeyi göstermek , onun hac farizasında ruhsat ile amel etmesine sebep olmak zorluk mu ? Kolaylık mı ? Kolay olan şeyleri zorlaştırma bu mu ?

Hem siz tüm insanları aynı mektebin aynı sınıfında okuyor zannediyorsunuz.
Ne zaman tüm insanları aynı akılda, aynı his ve düşünce de, aynı mizaçta, aynı kabiliyet ve istidatta, aynı dili konuşur, aynı kitabı okur, aynı tadı sever, aynı şeylerden nefret eder halde görürseniz o zaman düşünceniz de bi doğruluk payı olur. Yoksa düşünceniz tümden doğrulardan ırak olur.

Hem siz her kadın müslümanı hacca gitmek için can attığını mı zannediyorsunuz ? Onlar hac etme aşkıyla yanarken mezhep engelini aşamadıklarını düşünüyorsunuz ?
Bu düşüncenin doğruluk payı binde bir’i kepimizi havaya attırır.
Kolayı zorlaştıran siz mi ? Biz mi ?
Heyhat ! Şaşıyorum aklına...

Hem kanamalı yara ile namaz kılamazsınız düşüncesini nerden çıkardınız ?
Elbette yara iyileşene , zaruret ortadan Kalkan’a kadar namazını kılar .
Hangi ilmihali okuyorsunuz diye sormak içimden geçmiyor deyil.

Alemlere rahmet olarak gönderilen peygamberin ( asv ) farklı uygulamalarında iştihad farkları vardır. Tek uygulamalarında iştihad farkı yoktur. Bunu nassı ayet ile söyledik. Siz ikna olmadım diyorsunuz. Ayeti önünüze koymak bizden, ikna olmak veya olmamak nasipten.
 
  • Beğen
Tepkiler: Çimen

Muallem.

Sp Kullanıcı
18 Ara 2020
1,416
5,252
Hamr’ın haram olduğu tüm mezheplerin ittifakıdır. Çünkü ayettin nassı ile sabittir.
Nas olan ayetlerde içtihat yoktur.

Kolonya’da ki alkol “ hamr “ mıdır ? haramı’dır ?
Ona pür dikkat kesilelim. Çünkü bu mesele benzer meselelerin anlaşılmasında yardımcı olacaktır.

 

Tahsin EMİN

"Özlem" için "Ümit..."
Sp Kullanıcı
23 Ara 2020
2,783
8,464
İctihat, müctehidin gerek Kur'an ayetlerinden ve gerekse Sevgili Peygamberimiz'in sözlerinden bir konu ekseninde hüküm çıkarıp kanaatini ya da yorumunu ifade etmesine denir. İctihatla, bir konuyu "farz" ya da "haram" demişlerse, bunlara ictihadi farz ya da haram ya da fıkhen farz ya da haram denir. Şari'nin açık seçik ifade ettiği haram ya da helal şeklinde değildir fıkhen farz ya da haram.

Diyorsunuz ki, "Neden ihtilaf ediyorlar?" Ya, birisi Ebu Hanife, diğeri İmam Şafi, diğeri Suyuti, diğeri Ahmet b Hanbel vs ve nice diğer alimler. Usulleri farklı, bakış açıları farklı, düşünceleri, mes'eleleri mütalaa edişleri farklı vs. Yani, ikisi ya da dördü ya da daha fazlası "aynı insan" değil ki, zihinsel olarak vs. Yani, aralarında ihtilaf olması gayet normal ve bu ihtilaf fıkıhçılara has da değil, tıpçılar da, hadisçiler de, tefsirciler de, kelamcılar da ihtilaf etmişler. Gayet normal.

"Hanımın tek başına hacca gitmesi" meselesine gelince, düşünün İstanbul'dan bir hanım kalkacak Mekke'ye gidecek. Evinizin önünde deveyi ya da atı hazırladınız, kumanyaları yüklediniz, "hadi hanım buyur, hacca git" dediniz. Kadın gider mi? ---))) Kadın değil erkek gidemez. ---))) Yani, bu şekilde bir kadın dağlardan aşarak başka bir köye bile gönderilmez. ---))) İctihada gerek yoktur. Dahası, 90 km dediğiniz bir yere eskiden eşekle, atla, deveyle gidiliyordu ve yollarda meskun mahaller yoktur. Düşünün evden çıktığınızda 200 metre sonra ıssız bir yola giriyor, 90 km sonra meskun mahalli bir köye ulaşacaksınız, böyle bir yere kadın gider mi? Ya da erkek hanımını yollar mı? Ya da her erkek gidebilir mi yalnız? --)) Yani, böyle bir ortamda ne Hanefi'yi ne de Şafi'yi dinlersiniz kadın ve erkekler olarak.. --))) Gtmezsiniz, gidemezsiniz, çekinirsiniz...

Bir de şu vardır: Allah, erkeği sorumlu tutmuş ve çalışma görevini ona farz kılmıştır. Kadının çalışması hizmete yöneliktir mahrem husus ve konularda (ebelik, hemşirelik, doktorluk vs). Dolayısıyla İslam'ın hakim olduğu beldelerde dışarıda fevc fevc erkekleri, erkek gruplarını görür, cadde ve sokaklarda yapayanlız, öylesni dolaşan kadınlar göremezsiniz. Dolayısıyla, kadın yalnız yolculuğa çıktığında mahremi olan bir kadınla karşılaşıp zaruri hallerde onlardan destek alacak bir ortamla karşılaşamayacaktır. Çünkü, kadın dışarıda erkekleri görecek hanımlarla karşılaşmayacaktır. Çünkü hanımlar ya evlerindedir ya da mahremleriyle zaruri sebeplerle dışarıdadırlar. Buradan da baktığınızda kadının yalnız seyahata çıkması çok hoş olmaz. Erkek için de bu geçerlidir. Erkek falan yere çalışmaya gittiğinde o da doğal olarak kadınlarla karşılaşmayacaktır. O da erkeklerle karşılaşacaktır. Dolayısıyla onun dışarıda yer alması (ahlaki) yönden bir sıkıntı oluşturmayacaktır. Ve evindeki hanımının kalbi de "cızz" etmeyecektir. Günümüzde "ahlaki tehlike" olarak kadın ve erkek eşittir. Çünkü erkek başka bir yere çalışmaya gittiğinde ya da yolculuğa çıktığında kadınlarla iç içedir. Yani, caddede, çevrede, mahalde kadınlar da vardır çalışan, çalışmayan vs. Yani, erkeğin evden uzak falanca yerde şu kadar durması ya da şu kadar yolu seyahat etmesi esnasında ahlaki zaafiyet içerisine düşebilir. Yani zinanın ya da ahlaki zaafiyetin kadını ve erkeği olmaz ki. Yani buradan meseleye baktığınızda günümüzde seyahat ve uzak beldelerde şu kadar gün çalışmak erkekler için de dinen sağlıklı değildir. Bu hadise hac için de geçerlidir. Çünkü erkek hacca da yol alsa grubunun bulunduğu insan sayısı diyelim 50'dir. Bunun belki yarısı kadındır. ---)))) Ne olacak şimdi..? Kadın tehlikeye düşer de erkek düşmez mi? --)) Erkek düşünce tehlikeye bu normal kadın için anormal mi? Yani bu parağraf içerisinde son cümle olarak şunu ifade edeceğim. Müctehid imamlar İslam'ın hakim olduğu beldelerde fetvalarını vermişlerdir.

Ya günümüzde, hiçbir kadın atına, eşeğine, devesine binip de İstanbul'dan Mekke'ye tek başına gitmez. Ve gitmiyor da zaten... Düşünün kafile 5 gruptan oluşur ve komple 250 civarındadır insan sayısı. Bunun 125'i kadındır. Dolayısıyla bir kadın bu kadarlık kadınlarla haccına yol alır ki, 125 kadının 50 civarı falan da kocaları yanında olmayan, ölen, dul ya da hiç evlenmemiş kadınlardır. Düşünün bir kadın yalnız başına Mekke'ye gidecek deveyle, orada kimseyi tanımayacak, kendisine çadır kiralayacak vs. orada şu kadar kalacak. Yani böyle bir durumda hiçbir kadın oraya yol almaz. Aylar sürecek bir yolculuktur bu. Günümüzde ise, kafile içerisinde ve bir sürü kadınların bulunduğu ortamda ve önceden kalacak yerler belirlenmiş, hastaneler belirlenmiş bir şekilde buradan uçakla yol alır 2.5 saatte oraya varırsınız. Ve tanıdığınız kadınlarla haccınızı yapar dönersiniz. Ve hiçbir tehlike de oluşturmaz. İmam Şafii'nin ictihadına da uygundur. Ebu Hanife bugünkü manzarayla karşılaşmış olsaydı fetvasını daha farklı sunardı diye düşünüyorum.

Netice:

Bugünkü seyahatlar kadın için de erkek için de eşit şartlarda tehlikeye sahiptir ya da eşit şartlarda meşruluğa sahiptir...
 

Eylül Başak

Administrator
Yönetici
Adminiçe
31 Mar 2020
18,170
86,121
İctihat, müctehidin gerek Kur'an ayetlerinden ve gerekse Sevgili Peygamberimiz'in sözlerinden bir konu ekseninde hüküm çıkarıp kanaatini ya da yorumunu ifade etmesine denir. İctihatla, bir konuyu "farz" ya da "haram" demişlerse, bunlara ictihadi farz ya da haram ya da fıkhen farz ya da haram denir. Şari'nin açık seçik ifade ettiği haram ya da helal şeklinde değildir fıkhen farz ya da haram.

Diyorsunuz ki, "Neden ihtilaf ediyorlar?" Ya, birisi Ebu Hanife, diğeri İmam Şafi, diğeri Suyuti, diğeri Ahmet b Hanbel vs ve nice diğer alimler. Usulleri farklı, bakış açıları farklı, düşünceleri, mes'eleleri mütalaa edişleri farklı vs. Yani, ikisi ya da dördü ya da daha fazlası "aynı insan" değil ki, zihinsel olarak vs. Yani, aralarında ihtilaf olması gayet normal ve bu ihtilaf fıkıhçılara has da değil, tıpçılar da, hadisçiler de, tefsirciler de, kelamcılar da ihtilaf etmişler. Gayet normal.

"Hanımın tek başına hacca gitmesi" meselesine gelince, düşünün İstanbul'dan bir hanım kalkacak Mekke'ye gidecek. Evinizin önünde deveyi ya da atı hazırladınız, kumanyaları yüklediniz, "hadi hanım buyur, hacca git" dediniz. Kadın gider mi? ---))) Kadın değil erkek gidemez. ---))) Yani, bu şekilde bir kadın dağlardan aşarak başka bir köye bile gönderilmez. ---))) İctihada gerek yoktur. Dahası, 90 km dediğiniz bir yere eskiden eşekle, atla, deveyle gidiliyordu ve yollarda meskun mahaller yoktur. Düşünün evden çıktığınızda 200 metre sonra ıssız bir yola giriyor, 90 km sonra meskun mahalli bir köye ulaşacaksınız, böyle bir yere kadın gider mi? Ya da erkek hanımını yollar mı? Ya da her erkek gidebilir mi yalnız? --)) Yani, böyle bir ortamda ne Hanefi'yi ne de Şafi'yi dinlersiniz kadın ve erkekler olarak.. --))) Gtmezsiniz, gidemezsiniz, çekinirsiniz...

Bir de şu vardır: Allah, erkeği sorumlu tutmuş ve çalışma görevini ona farz kılmıştır. Kadının çalışması hizmete yöneliktir mahrem husus ve konularda (ebelik, hemşirelik, doktorluk vs). Dolayısıyla İslam'ın hakim olduğu beldelerde dışarıda fevc fevc erkekleri, erkek gruplarını görür, cadde ve sokaklarda yapayanlız, öylesni dolaşan kadınlar göremezsiniz. Dolayısıyla, kadın yalnız yolculuğa çıktığında mahremi olan bir kadınla karşılaşıp zaruri hallerde onlardan destek alacak bir ortamla karşılaşamayacaktır. Çünkü, kadın dışarıda erkekleri görecek hanımlarla karşılaşmayacaktır. Çünkü hanımlar ya evlerindedir ya da mahremleriyle zaruri sebeplerle dışarıdadırlar. Buradan da baktığınızda kadının yalnız seyahata çıkması çok hoş olmaz. Erkek için de bu geçerlidir. Erkek falan yere çalışmaya gittiğinde o da doğal olarak kadınlarla karşılaşmayacaktır. O da erkeklerle karşılaşacaktır. Dolayısıyla onun dışarıda yer alması (ahlaki) yönden bir sıkıntı oluşturmayacaktır. Ve evindeki hanımının kalbi de "cızz" etmeyecektir. Günümüzde "ahlaki tehlike" olarak kadın ve erkek eşittir. Çünkü erkek başka bir yere çalışmaya gittiğinde ya da yolculuğa çıktığında kadınlarla iç içedir. Yani, caddede, çevrede, mahalde kadınlar da vardır çalışan, çalışmayan vs. Yani, erkeğin evden uzak falanca yerde şu kadar durması ya da şu kadar yolu seyahat etmesi esnasında ahlaki zaafiyet içerisine düşebilir. Yani zinanın ya da ahlaki zaafiyetin kadını ve erkeği olmaz ki. Yani buradan meseleye baktığınızda günümüzde seyahat ve uzak beldelerde şu kadar gün çalışmak erkekler için de dinen sağlıklı değildir. Bu hadise hac için de geçerlidir. Çünkü erkek hacca da yol alsa grubunun bulunduğu insan sayısı diyelim 50'dir. Bunun belki yarısı kadındır. ---)))) Ne olacak şimdi..? Kadın tehlikeye düşer de erkek düşmez mi? --)) Erkek düşünce tehlikeye bu normal kadın için anormal mi? Yani bu parağraf içerisinde son cümle olarak şunu ifade edeceğim. Müctehid imamlar İslam'ın hakim olduğu beldelerde fetvalarını vermişlerdir.

Ya günümüzde, hiçbir kadın atına, eşeğine, devesine binip de İstanbul'dan Mekke'ye tek başına gitmez. Ve gitmiyor da zaten... Düşünün kafile 5 gruptan oluşur ve komple 250 civarındadır insan sayısı. Bunun 125'i kadındır. Dolayısıyla bir kadın bu kadarlık kadınlarla haccına yol alır ki, 125 kadının 50 civarı falan da kocaları yanında olmayan, ölen, dul ya da hiç evlenmemiş kadınlardır. Düşünün bir kadın yalnız başına Mekke'ye gidecek deveyle, orada kimseyi tanımayacak, kendisine çadır kiralayacak vs. orada şu kadar kalacak. Yani böyle bir durumda hiçbir kadın oraya yol almaz. Aylar sürecek bir yolculuktur bu. Günümüzde ise, kafile içerisinde ve bir sürü kadınların bulunduğu ortamda ve önceden kalacak yerler belirlenmiş, hastaneler belirlenmiş bir şekilde buradan uçakla yol alır 2.5 saatte oraya varırsınız. Ve tanıdığınız kadınlarla haccınızı yapar dönersiniz. Ve hiçbir tehlike de oluşturmaz. İmam Şafii'nin ictihadına da uygundur. Ebu Hanife bugünkü manzarayla karşılaşmış olsaydı fetvasını daha farklı sunardı diye düşünüyorum.

Netice:

Bugünkü seyahatlar kadın için de erkek için de eşit şartlarda tehlikeye sahiptir ya da eşit şartlarda meşruluğa sahiptir...
Ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Çok açıklayıci oldu. Gerçekten çok teşekkür ederim. Allah razı olsun.
 

spesifikay

Üzülme! Davanın sahibi Hak'tır !!!
Sp Kullanıcı
5 Eyl 2021
2,998
10,973
Dünyadan Uzak
www.youtube.com
Çünkü şafi mezhebi imam-ı Ahad haberle hükme tabi olur
Ama Ebu Hanife Ahad habere tek başına ittiba etmez
O cihetten mezhepler arası farklılıklar vardır
Örnek vereyim , Imam Şafi Allah Rasulu eli kanarken hz Aişe den bir bez parçası ister ,metni net hatırlamıyorum mazur görün Efendimize bunu verirken eli değer. Allah Rasulu abdest tazeler. Is te Şafi hz Aiseye dokunduğu için abdest bozuldu diyerek , kan abdest bozmaz hükmü çıkarırken, kadına dokunmak onlarda abdesti bozar .
Mutesabihat her zaman yoruma açıktır ve farklılık rahmettir
Fıkıh kişiye, zamana hatta mekana göre bile değişir bunu belirleyen usuldür
Diye biliyorum Bencağız.

Edit : Ahad haber sadece bir kişiden rivayet olunmuş hadislere denir .
Şunu unuttum müctehid verdiği fetvada isabet ederse iki sevap etmezse bir sevap kazanır
Her türlü sevap kazanır yani müctehid olmak vardı =)
 

Tahsin EMİN

"Özlem" için "Ümit..."
Sp Kullanıcı
23 Ara 2020
2,783
8,464
Çünkü şafi mezhebi imam-ı Ahad haberle hükme tabi olur
Ama Ebu Hanife Ahad habere tek başına ittiba etmez
O cihetten mezhepler arası farklılıklar vardır
Örnek vereyim , Imam Şafi Allah Rasulu eli kanarken hz Aişe den bir bez parçası ister ,metni net hatırlamıyorum mazur görün Efendimize bunu verirken eli değer. Allah Rasulu abdest tazeler. Is te Şafi hz Aiseye dokunduğu için abdest bozuldu diyerek , kan abdest bozmaz hükmü çıkarırken, kadına dokunmak onlarda abdesti bozar .
Mutesabihat her zaman yoruma açıktır ve farklılık rahmettir
Fıkıh kişiye, zamana hatta mekana göre bile değişir bunu belirleyen usuldür
Diye biliyorum Bencağız.

Edit : Ahad haber sadece bir kişiden rivayet olunmuş hadislere denir .
Şunu unuttum müctehid verdiği fetvada isabet ederse iki sevap etmezse bir sevap kazanır
Her türlü sevap kazanır yani müctehid olmak vardı =)
Güzeldi sağolasınız... Lakin Ebu Hanife, "Şu şartlarda" haber-i vahidi de kabul eder...
 

Son mesajlar

Cevaplar
2K
Görüntüleme
59K