Meslek Sahibi 6 Hanım Sahabi

Mutlu

Sp Kullanıcı
25 May 2018
277
24
[h=1]Meslek Sahibi 6 Hanım Sahabi[/h]

[FONT=&quot][h=4]1. İslam'ın İlk Öğretmenlerinden; Hz. Ümmü Şerik[/h][h=4][/h][h=4][/h]



Allah’a celle celaluhu ve Rasulüne sallallahu aleyhi ve sellem iman etmenin ve teslimiyetinin mükafatını daha hayatta iken gören bahtiyar bir hanım sahabi. Mekke müşriklerinin işkencelerine rağmen imanından taviz vermeyen, açlığa ve susuzluğa katlanan bir kahraman hanım.

Hz. Ümmü Şerik; Kureyş kadınlarının evlerine sık sık ziyaretler yapar ve onları İslam’a davet ederdi. İslam’ı hanımlar arasında anlatmayı kendine vazife bilmişti. İnsanların şirk bataklığından kurtulup, hak yola gelmesinden büyük zevk duyardı. Bir insanın karanlıktan çıkıp, cehaletten kurtularak hidayete kavuşmasını, putları bırakıp Allah’a celle celaluhu yönelmesini ve Kur’an’la buluşmasını; dünya ve içindekilerin kendisine verilmesinden daha hayırlı görürdü. Allah celle celaluhu, ondan razı olsun.


[/FONT]

[FONT=&quot][h=4]2. İslam'ın İlk Tebliğcilerinden; Hz. Rubeyyi Binti Muavviz[/h][h=4][/h][h=4][/h]



Hz. Rubeyyi Binti Muavviz, ilmi ve siyasi toplantılara katılan hanım sahabelerden…

Medine’de İslam’ın yayılmasına, bilgisiyle ve görgüsüyle hizmet eden bir hanımefendi. Rasulullah Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in evine gelip istirahat ettiği bir bahtiyar hanım.

Hz. Rubeyyi Hatun her hareketinde, her sözünde rıza-yı İlahi’ye ters düşecek bir şey yapmaktan Allah’a (celle celaluhu) sığınıyor, daima istiğfar ediyor, istiğfarının bile istiğfara ihtiyacı olduğunu düşünüyordu. En büyük arzusu ilimdi.

Hz. Rubeyyi binti Muavviz, Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’den çok hadis öğrenmişti. Abdest ile ilgili hadis ondan naklen gelmiştir. Ayrıca bir gün, Muhammed İbni Ammar, Hz. Rubeyyi binti Muavvizden Rasuli Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’in şekil ve şemailini sordu. Bu soru karşısında duygulanan Hz. Rubeyyi, Allah celle celaluhu ondan razı olsun, kalbinde coşup taşan sevgiyi şöyle dile getirdi :
“Ey oğul! Eğer sen, Onu görseydin güneş doğuyor zannederdin.”


[/FONT]

[FONT=&quot][h=4]3. İslam'ın İlk Hanım Hatibi; Hz. Esma Binti Yezid[/h][h=4][/h][h=4][/h]



Ensar hanımlarından Hz. Esma binti Yezid, Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna gelerek müşkilleri rahatlıkla arz edebilen, açık sözlü, konuşması düzgün ve cömert bir hanım sahabi. Rasulullah aleyhissalatu vesselam’a devamlı hizmet etmek ve ikramda bulunmak isterdi.


Hz. Esma binti Yezid, hanım sahabeler arasında açık sözlülüğü ve düzgün konuşmasıyla tanınıyordu. Medineli hanımlar Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’e bir şey soracakları zaman, onu temsilci olarak gönderirlerdi. Bir gün zihinlerini meşgul eden bazı konuları öğrenmek üzere, onu temsilci seçtiler ve Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’e sormasını rica ettiler. O da bu maksatla, ashabının arasında bulunduğu bir sırada Rasulullah aleyhissalatu vesselam’ın huzuruna vardı ve şöyle arz etti :


“Anam, babam sana feda olsun; ben kadınların bir elçisi ve temsilcisi olarak huzurunuza varmış bulunmaktayım. Canım size feda olsun, doğu veya batıda bulunup da benim huzurunuza neden vardığımı duyan her kadın mutlaka benimle aynı şeyleri paylaşacaktır. Arzım şudur ki :


Allah, Seni hak olarak bütün erkek ve kadınlara göndermiştir. Ve biz Sana ve Seni gönderen Rabb’ine iman etmiş bulunuyoruz. Biz kadınlar, siz erkeklerin evlerinde oturarak, sizlerin isteklerini yerine getirmekte ve evlatlarınızın yükünü taşımaktayız. Siz erkekler ise Cuma namazı, cemaat namazı, hasta ziyareti, cenaze merasimine katılma, haccetme ve hepsinden de önemlisi Allah yolunda cihad etme gibi amellerle biz kadınlara üstün kılınmışsınız. Sonra hacca, umreye veya sınırları korumaya çıktığınızda, elbiselerinizi dokuyan ve çocuklarınızı eğiten yine bizleriz. O halde ey Allah’ın Resulü, sevap ve mükafat açısından sizinle bir ortaklığımız var mı?”


Allah Resulü aleyhissalatu vesselam, Hz. Esma’nın bu sözlerini dikkatle dinledi. Fikirlerini ifade konusundaki zekasını, açık sözlülüğünü takdir etti ve ardından yüzünü ashabına çevirerek şöyle buyurdu :


“Acaba bu kadının dini meselelerinden bu şekilde sorması gibi güzel bir konuşma dinlediniz mi?”
Sahabe de : “Ya Rasulallah, dediler biz bir kadının böyle konuşabileceğini sanmazdık.”


Sonra Allah Resulü aleyhissalatu vesselam kadına dönerek şöyle buyurdu :


“Ey kadın, git ve seni bekleyen kadınlara söyle ki, sizden her kim eşine karşı vazifelerini en güzel şekilde yerine getirir ve onu hoşnut etmeye çalışır ve ona itaat etmeye çalışırsa, erkeklerin alacağı o kadar sevabın hepsi ona da verilecektir.” (Beyhakî, Şuabu’l-îmân, VI, 421; Heysemî, Mecmau’z-zevâid, IV, 305)


Hz. Esma binti Yezid, bu olaydan sonra “Hatibetü’n-Nisa” lakabıyla anıldı. Ayrıca Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’den 81 tane hadis-i şerif rivayet etmiştir. Hz. Esma binti Yezid; kuvvetli zekası ve veciz konuşmasının yanında, cesaret ve şecaati ile de tanınan bir hanım sahabiydi. Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in övgüsüne mazhar olmuş, ilim öğrenmedeki gayreti ile bizlere daima örnek olması gereken yıldızlardan biri olmuştur. Allah celle celaluhu, ondan razı olsun.


[/FONT]

[FONT=&quot][/FONT]
[FONT=&quot][h=4]4. İslam'ın İlk Şairi; Hz. Hansa[/h][h=4][/h][h=4][/h]



Hz. Hansa’nın asıl ismi “Tümadâr” idi. Zekası, dirayeti, düşünce sahibi olması ve güzelliği nedeniyle kendisine “Hansa” lakabı verildi. Hz. Hansa, kabilesinden bazı kimseler ile Medine’ye gelerek Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in huzurunda müslüman olmuş ve sahabilik şerefini kazanmıştı.


Benî Esed kabilesiyle yapılan savaşta, Hz. Hansa Hatun iki kardeşini yitirmişti. Onlar için söylediği mersiyelerden sonra şair olarak bilinmeye başladı. Bütün şiir şekillerini bilir ve her şekilde de şiir okurdu. Bütün Arap uleması, onun zamanında ve sonrasında kadınlar arasında onun ayarında bir şair gelmediği konusunda ittifak etmişlerdi.


Hz. Hansa’nın yeteneklerini yakından bilen Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem, yazdığı şiirleri huzurunda okumasını kendisinden rica etmiş, takdir ve beğenisini sözleriyle belirtmişti. Hz. Ömer’in (radıyallahu anh) halifeliği sırasında, hicretin on altıncı yılında meydana gelen Kadisiye Savaşı’na dört oğlu ile birlikte katılmış, savaştan bir gün önce onlara öğüt vererek, onları savaşa girmeye teşvik etmiştir. Dört oğlu da şehit olunca;
“Onlara şehitliği nasip ederek bana şeref kazandıran Allah’a celle celaluhu şükürler olsun. Allah’tan rahmetinin gölgesinde onlarla beraber olmayı ümit ediyorum.”

diyerek Allah’a ve Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem’e olan bağlılığını göstermiştir. Allah celle celaluhu, ondan razı olsun.


[/FONT]

[FONT=&quot][h=4]5. İslam'ın İlk Tabibi; Hz. Şifa Binti Abdullah[/h][h=4][/h][h=4][/h]



Hz. Şifa Hatun, hicretten önce İslam ile şereflenen hanım sahabelerden. Cahiliye döneminde de insanlara hizmet etmeyi seven, akıllı, zeki ve fazilet sahibi bir hanım. Araplar arasında yazı yazmanın az olduğu bir dönemde Arapça yazı yazan bir hanım.


Cahiliye devrinde siyircik denen, vücutta çıkan kabarcıkların, ateşli ve bulaşıcı bir nevi sivilcelerin iyileşmesi için dua okurmuş. Allah celle celaluhu da şifasını verirmiş. Onun evi, bu hastalığa tutulanların ocağı haline gelmiş. Hatta İslam ile şereflendikten sonra, bu iş için izin istemek üzere Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in huzuruna varmış. Hz. Hafsa da yanındaymış. Bu durumu Peygamber Efendimiz’e bahsetmiş. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem, bu hizmette devam etmesini, yazı yazmayı öğrettiği gibi bu duayı da Hz. Hafsa validemize öğretmesini istemiş.


Hz. Şifa Hatun görüşlerinden faydalanılan, bilgili, görgülü ve hürmete layık bir hanımmış. Hz. Ömer radıyallahu anh, onun zeki ve fazilet sahibi bir hanım olduğunu bildiğinden, herhangi bir görüş alma konusunda onu tercih edermiş. Allah celle celaluhu, onlardan razı olsun.


[/FONT]

[FONT=&quot][h=4]6. İslam'ın İlk Hanım Hekimi; Hz. Rufeyde[/h][h=4][/h][h=4][/h]



Eslem kabilesinden zekası ve gayretiyle dikkat çeken biriydi. Bütün insanlık tarihinde eğitim görmüş, tüm hemşirelerin okulları olan Seyyar Sahra Hastanesi’ni kuran ilk kişiydi, Ensarlı Hz. Rufeyde.


O da İslam Peygamberi Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem gelmeden önce, diğerleri gibi puta tapanlardan idi. Hz. Rufeyde’nin eşi Abdullat ise, geçimini hurma satarak sağlayan biriydi. Bir gün hurma satmak için Mekke’ye gittiğinde Mekke halkının sokaklarda, pazarlarda yeni bir din ve yeni bir peygamberden bahsettiklerini gördü. Geri döndüğünde bu yeni dinden eşi Hz. Rufeyde’ye de bahsetti. Hz. Rufeyde, kendi inançlarına ters düşen bu dine önce tepki gösterse de sonradan kalbi yumuşamıştır. Bu din hakkında daha fazla bilgi almak için Yesrib pazarına Hz. Mus’ab bin Umeyr’in radıyallahu anh yanına gittiler. Hz. Mus’ab bin Umeyr radıyallahu anh, Hz. Rufeyde ve eşine İslam’ın güzelliklerinden bahsetmeye başladı. Hz. Rufeyde, bu yeni dinin emrettiklerini duydukça kalbi daha çok yumuşamıştı. Hz. Rufeyde, Hz. Mus’ab’a şu soruyu yöneltti :

“İslam’da bizim tıp ve tedaviyle uğraşmamız uygun mudur?” dedi. Hz. Mus’ab, Hz. Rufeyde’nin sorusuna karşılık şu cevabı verdi :
“Bu en yüce, en soylu ve insanlara en faydalı meslek ve görevdir. İslam, bu soylu ve şerefli mesleği hurafelerden ve batıl olan şeylerden arındırmak için gelmiştir.” dedi. Hz. Rufeyde’nin, Hz. Mus’ab’dan aldığı cevaplar kalbini teskin etmiş ve şehadet getirerek Müslüman olmuştur. Hz. Rufeyde, kendini baba mesleği olan sağlık mesleğine (tıbba) adadı, hasta olan müslümanları tedavi etmekle uğraşırdı. Bu sebeple Rasulullah aleyhissalatu vesselam’ın mescidinin yanına hastalara bakmak için bir çadır kuruldu.


Hz. Rufeyde; Bedir, Uhud, Hendek, Hayber ve diğer savaşlara yaralılara yardım ve tedavi için katıldı. Savaşlarda yaptığı büyük hizmetlerin yanında hanım sahabelere de ilk yardım ve tedavi teknikleri hakkında talim yaptırdı. Hz. Rufeyde’nin cihadı, ilk yardım ve tedaviyle kalmamıştı. Onun geniş sosyal faaliyetleri de vardı. Hz. Rufeyde; gerek fakir, gerek yetim, gerek çalışamayacak şekilde olan bütün muhtaçların hizmetine kendini adamıştı. Allah celle celaluhu, ondan razı olsun.


[/FONT]

[FONT=&quot]Kaynak : Sena AYAZ, Meslek Sahibi Sahabi Hanımlar, Önemli Kitap Yayınları


suffagah.com
[/FONT]
 

Fatih

Mizahşör
Sp Kullanıcı
20 Nis 2020
244
96
istanbul
2. İslam'ın İlk Tebliğcilerinden; Hz. Rubeyyi Binti Muavviz

hiç duymamıştım
 

Son mesajlar