İslam "Mezhep" ve "Hareket Metodu"

Tahsin EMİN

"Özlem" için "Ümit..."
Sp Kullanıcı
23 Ara 2020
2,783
8,467
Uzun yazılarımızdan - haklı olarak - şikayet edenler oldu. Ben de kabul ediyorum. Çünkü, yazılar uzun olunca, okunmak da istenmiyor. İnşallah riayet edeceğim.
Değerli arkadaşlar. Daha evvel de söylemiştim. "Bir Müslüman olarak vazifelerimizi eda etmek için "bilgi" sahibi olmak şarttır" diye. Çünkü "bilmediğiniz" bir şeyi bilemez ve ikmal edemezsiniz de ondan. Sevgili Peygamberimiz'e birçok soru sorulmuş kendisi de: "Ben de bilmiyorum. Allahü Teala'nın katından, bu konuda bana bir "vahiy" (bilgi/malumat) gönderilmedi." derdi. Yani, yapacak bir şey yoktur. Bu hal hepimiz için geçerlidir. Mesela, namaz, oruç, zekat, abdest, hac gibi. Tabi bunlara gelmeden bir de "iman" mes'elesi var ama onu şundan yazmıyorum. Çünkü biz annesi Müslüman, babası Müslüman, kardeşleri Müslüman ve çevresi Müslüman olan bir yerde doğduk. Bizler "Otomatik Müslüman" olanlardanız. Yukarıda saydığım vazifelerinizi eda etmeniz için bilgi sahibi olmanız şarttır. Nereden bilgi sahibi olup öğreneceksiniz? Cevap: 1- Kur'an-ı Kerim 2- Sevgili Peygamberimiz 3- Bilen bir alimden (müctehid vs...) Başka bir hareket metodunuz yoktur. Lakin, bizler Müslüman bir çevrede dünyaya geldiğimizden, mesela ben, 5, 6 yaşlarında annemi ve babamı namaz kılarken gördüm onlardan şıppadanak namazı öğrendim, gözlerimle. Nasıl abdest aldıklarını da gördüm ve öğrendim. Oruç baktım senede bir ay ne yiyorlar ne de içiyorlar, onu da gördüm öğrendim ve artık büyüyorum. Hacc'ı da öğrendim ömründe bir kez gidiliyormuş. Zekatı öğrenemedim, çünkü fakirdiler. Ama babam fındık toplayınca, teneke ile öşür veriyordu onu öğrendim. 12, 13 yaşlarına gelirken de babam, namaz dualarını, abdest dualarını, Kur'an'ı tecvitli bir şekilde öğretti, namazı görerek öğrenmiştim bu sefer namazların rekatlarını öğretti. Bu kadar. Kur'an Kursu ve okul hayatı derken, bakmışız cübbeli sarıklı bir camide imam, tıfıl minnacık bir delikanlı. Ne Kur'an'dan bir şey öğrendim didik didik ederek. Ne Peygamberimiz'den didik didik okuyarak. Ne de alimden. (Yani tanınmış tabirle "MEZHEP"ten'de bir şey öğrenmedim.… Adamı da korkutuyorlar. ---)))) (Çünkü ben mezhep denince Allah'tan üstün bir şey sanıyordum... Hey gidi cahillik heyyy… Çoğu hocaların yatacak yeri yok...) Siz benden farklı mısınız? Sanmıyorum... Ben imamlığımın, 2., 3. senesinde bir kitapla tanıştım, şaftım kaydı ve ondan sonra görev yaptığım ilçenin postanesi bana çalışıyordu. Epey bir kitap aldım. Orada bir memur, açık açık söyledi, sana çalışıyoruz diye... Aldım ama, işin "asl"ına gene inemiyorum, Türkçe eserler bunlar. Tefsirler... Hadis kitapları... Fıkıh kitapları vs... Maaşımın tamamını her ay kitaplara veriyordum. Köylü de Allah razı olsun yemeğimi veriyordu.

Şuraya geleceğim: Bizim günlük, namaz ve abdestimiz vardır. Kendi kendimize dememişizdir ki: "Ya hiç olmazsa şu İmamı Azam'ın aslından, ya da diğer müctehidlerin "asl"ından (ilk ağızdan) şu iki meseleyi öğreneyim..." Dahası, İmamı Azam'a ait olduğu söylenen "Fıkh-ı Ekber"i didik didik, 3 kez, 4 kez okuyanınız var mı içinizde... Var olan imanınızla orada ifade edilen iman'ı kıyaslamak için... Yapan var mı aranızda...

SONUÇ: Aslında mezhep diye bir şey yoktur. Alim vardır, bilen vardır... Ve hiçbir müctehid, eline kalemini alırken: "Ben mezhebimi kurmak için elime kalemimi aldım" dememiştir ve hiçbirisi de "mezhep" falan kurmamıştır... Buna niyetlenmemiştir. Ve hiçbirisi de mezhep falan kurduk dememişlerdir... Alimlerin yaptıkları şey şudur: Bizim imana ve amele ait meselelerimizi Kur'an ve Sünnet yoluyla açıklayan, hükme bağlayan ve bu haliyle de bizleri bilgilendirmekten ibarettir... Biz de elimizden geldiği kadar bunlardan faydalanırız, Allahü Teala hepsinden razı olsun.... Tabi 4'ünden aynı anda faydalanmak hem çok zordur ve hem de çok çok meşakkatlidir. Bizler de genellikle birini tercih eder ondan faydalanırız... Ve gerektiğinde de diğerlerinden faydalanırız... Hareket metodumuz budur... Hiçbir ayette, mezhep" falan da geçmez... Mezhep emredilmez... Mezhebin farz olduğu falan da yazmaz...

Söylediklerimizi ayetle sonlandıralım:

"Bilmediklerinizi bilenlere (sorup) öğreniniz..."
"İhtilaf ettiğiniz şeyi (mes'elelerinizi) , Allah'a arzedin. Peygamberine arzedin. Ve ilimde derinleşmiş olanlara arzediniz…"
 

Son mesajlar