Bu başlık altında şehit Seyyit Kutup un yoldaki işaretler kitabının ilgili bölümünü buraya taşıyacağım.
İslami anlama ve vahyin inşaası noktasında güzel bir metod ortaya koymakta olan bu kitabı ayrıca okumanızı tavsiye ederim.
ÖRNEK BİR KUR'AN NESLİ
Bütün İslam mücahitlerinin her yerde ve her zaman üzerinde
durmalari gerekli olan tarihi bir gerçek var. Hem de uzun uzun üzerinde durulmalıdır. Çünkü gerek davet uslubunda ve gerekse davet
girişiminde bu gerçeğin kesin bir etkisi vardır.
Bu dava İslam ve insanlık tarihi boyunca örnek olan bir nesli,
sahabiler (Allah onlardan razı olsun) neslini ortaya çıkarmıştı. Fakat böyle örnek bir nesil bir daha ortaya çıkmadı. Gerçi Tarih boyunca bu nesli örnek edinen fertler görülegelmiştir. Fakat bu davanın ilk döneminde olduğu kadar çok sayıda örnek insanın bir araya
geldiği hiç görülmemiştir. ·
Bu durum, sırinnı çözebilmek için üzerinde uzun zaman durmamız gereken apaçık, yaşanmış bir gerçektir.
Bu davanın Kur'anı önümüzdedir. Peygamber'in (S.A.V.) hadis-
leri, pratik kılavuzluğu, tutumu, bunlann hepsi, tarihte bir daha benzeri görülmemiş olan o ilk dönem nesli gibi önümüzdedir.
Önümüzde, aramızda olmayan tek unsur Peygamber'imizin şahsıdır. Acaba sır bu noktada mıdır?
Bu davetin yürütülmesi ve etkili sonuçlar elde edebilmesi ıçın
Peyganıber'imizin (S.A.V.) şahsının varlığı kesin bir zaruret olsaydı,
Allah bu daveti insanlığın tümüne şamil kılmaz, Onu, sonuncu ilahi
mesaj niteliğine kavuşturup yeryüzü durdukça bütün insanlığîn akıbetini ona havale etmezdi.
Tersine Ulu Allah zikri (Kur'anı) korumayı Uzerine alarak bu
davetin Peygamber'imizden sonra da devam edebileceğini, verimli sonuçlar alabileceğini bildiği için O'nu, Peygamber oluşundan yirmi üç sene sonra nezdine aldığı halde bu dini O'ndan sonra da Kıyamet gününe kadar baki kılmıştır. O halde başarisızlığımızı Peygamberimizin (S.A.V.) şahsının aramızda olmayışıyla açıklayamayız.
* **
O halde başka bir sebep aramalıyız. Söz konusu ilk dönem neslini besleyen kaynağı araştırmalıyız, belki burada bir değişiklik vardır. Onların yetişmelerini sağlayan metodu inceleyelim, belki de farklılık buradadır.
Bu nesli besleyen birinci kaynak sadece Kur'an idi. Peygamberimizin (S.A.V.) hadisleri ile kılavuzluğu bu ilk kaynağin sadece bir eseri olarak belirmişti.
İslami anlama ve vahyin inşaası noktasında güzel bir metod ortaya koymakta olan bu kitabı ayrıca okumanızı tavsiye ederim.
ÖRNEK BİR KUR'AN NESLİ
Bütün İslam mücahitlerinin her yerde ve her zaman üzerinde
durmalari gerekli olan tarihi bir gerçek var. Hem de uzun uzun üzerinde durulmalıdır. Çünkü gerek davet uslubunda ve gerekse davet
girişiminde bu gerçeğin kesin bir etkisi vardır.
Bu dava İslam ve insanlık tarihi boyunca örnek olan bir nesli,
sahabiler (Allah onlardan razı olsun) neslini ortaya çıkarmıştı. Fakat böyle örnek bir nesil bir daha ortaya çıkmadı. Gerçi Tarih boyunca bu nesli örnek edinen fertler görülegelmiştir. Fakat bu davanın ilk döneminde olduğu kadar çok sayıda örnek insanın bir araya
geldiği hiç görülmemiştir. ·
Bu durum, sırinnı çözebilmek için üzerinde uzun zaman durmamız gereken apaçık, yaşanmış bir gerçektir.
Bu davanın Kur'anı önümüzdedir. Peygamber'in (S.A.V.) hadis-
leri, pratik kılavuzluğu, tutumu, bunlann hepsi, tarihte bir daha benzeri görülmemiş olan o ilk dönem nesli gibi önümüzdedir.
Önümüzde, aramızda olmayan tek unsur Peygamber'imizin şahsıdır. Acaba sır bu noktada mıdır?
Bu davetin yürütülmesi ve etkili sonuçlar elde edebilmesi ıçın
Peyganıber'imizin (S.A.V.) şahsının varlığı kesin bir zaruret olsaydı,
Allah bu daveti insanlığın tümüne şamil kılmaz, Onu, sonuncu ilahi
mesaj niteliğine kavuşturup yeryüzü durdukça bütün insanlığîn akıbetini ona havale etmezdi.
Tersine Ulu Allah zikri (Kur'anı) korumayı Uzerine alarak bu
davetin Peygamber'imizden sonra da devam edebileceğini, verimli sonuçlar alabileceğini bildiği için O'nu, Peygamber oluşundan yirmi üç sene sonra nezdine aldığı halde bu dini O'ndan sonra da Kıyamet gününe kadar baki kılmıştır. O halde başarisızlığımızı Peygamberimizin (S.A.V.) şahsının aramızda olmayışıyla açıklayamayız.
* **
O halde başka bir sebep aramalıyız. Söz konusu ilk dönem neslini besleyen kaynağı araştırmalıyız, belki burada bir değişiklik vardır. Onların yetişmelerini sağlayan metodu inceleyelim, belki de farklılık buradadır.
Bu nesli besleyen birinci kaynak sadece Kur'an idi. Peygamberimizin (S.A.V.) hadisleri ile kılavuzluğu bu ilk kaynağin sadece bir eseri olarak belirmişti.