Dikili Taşların Tarihi
Bu yapıların kökenini ve gerçekten nereden başladıklarını anlamak için Mısır'ın kadim tarihine, özellikle de Eski Krallık dönemine bakmamız gerekiyor. Bu dönemde, Mısır'ın güçlü ve ileri görüşlü liderleri, halklarının inançlarını ve devletin gücünü yüceltmek amacıyla anıtsal yapılar inşa etme fikrini geliştirdiler. Dikilitaşlar, bu anıtsal yapıların en dikkat çekici ve kalıcı olanlarından biridir. Şimdi, bu büyüleyici döneme ve dikilitaşların nasıl ortaya çıktığına daha yakından bakarak, bu etkileyici yapıları ilk düşünen ve hayata geçiren liderlerin kimler olduklarını ve hangi amaçlarla bu anıtları inşa ettiklerini inceleyeceğiz.
Dikilitaşların tarihi yolculuğu, yaklaşık 4.000 yıl öncesine, Mısır'ın Eski Krallık dönemine kadar uzanır. Bu dönemde dikilitaşlar, ilk kez büyük kültürel ve dini semboller olarak ortaya çıkmaya başladı. Eski Mısırlılar, günümüz inşaatçıları gibi, kalıcı miraslar bırakmak için cesur ve yenilikçi projelere giriştiler. Bu projeler arasında, Kral Thutmose III ve Kraliçe Hatshepsut gibi önemli hükümdarların büyük rol oynadığı dikilitaş inşaatları da vardı. Bu görkemli yapılar, tanrıları onurlandırmak ve hükümdarlıklarının kalıcı izlerini bırakmak amacıyla dikildi. Özellikle Kraliçe Hatshepsut, birkaç kadın firavundan biri olarak, güneş tanrısı Ra'ya olan bağlılığını ve liderlik hakkını göstermek için birçok dikilitaş yaptırdı. Bu dikilitaşlar, hem tanrısal gücü yüceltmek hem de kendi yönetimlerinin büyüklüğünü ve gücünü simgelemek için kullanıldı.
Eski Mısır kültüründe dikilitaşlar, yalnızca büyük taş yapılar değil, aynı zamanda derin bir dini ve kültürel anlam taşıyan önemli sembollerdi. Bu dikilitaşları, modern dönemde özgürlük ve ulusal gurur anlamına gelen Özgürlük Heykeli veya Eyfel Kulesi gibi büyük anıtlarla kıyaslayabiliriz. Genellikle güneş tanrısı Ra'ya adanan dikilitaşlar, güneşin ışınlarını temsil eder ve yeryüzü ile ilahi güçler arasındaki bağı simgelerdi. Tapınak girişlerine yerleştirilen bu yüksek sütunlar, tanrılara saygı göstermek ve önemli olayları hatırlatmak amacıyla kullanılırdı.
Dikili taşlar antik Mısır döneminde paganizm inançlarıyla derinden bağlantılı objeler olmakla birlikte daha çok Güneş tanrısı olan Ra’ya atfedilirdi. Peki Güneş Tanrısı Ra nasıl bir mitolojik tanrıdır, bir de buna göz atalım.
Güneş Tanrısı Ra
Ra, Mısır mitolojisinde güneş tanrısıdır. Kutsal merkezi Heliopolis'tir. Genellikle başında bir disk bulunan şahin kafalı insan biçiminde canlandırılmıştır. Eski tanrı Atum'la bir tutularak; IV. sülale döneminde devlet tanrısı olmuştur.
Kefren'den başlayarak firavunlar, onun soyundan geldiklerini ilan etmişlerdir. Ra daha sonra Osiris firavun ilan edilmiştir. Osiris'ten sonra ise Set Osirisi öldürerek başa geçmiştir.Set'en sonra babasının öcünü alarak Horus firavun olmuştur Horus'u da kapsamış ve Ra-Horakhty (ya da Ra-Horus) ismini almıştır.
Güneş Ra'nın sembolüdür; tüm vücudunu ya da gözünü temsil eder. Ra'nın sembolleri güneş sembolleridir, Phoenix'e benzer bir özelliği vardır; her sabah ateşlerin içinden tekrar doğar. E.A. Wallis Budge'a göre; Ra Mısır'ın tek tanrısı (monoteizm) idi. Diğer tüm tanrılar ve tanrıçalar; Ra'nın parçalarını oluşturuyordu.(Wikipedia)
Buraya Kadarki Kısmın Özeti
Dikili taşlar, kökeni Antik Mısır kültürüne dayanan, derin dini ve kültürel anlamlar taşıyan anıtsal yapılardır. Bu taşlar, genellikle firavunların soylarını ve güçlerini Güneş Tanrısı Ra ile ilişkilendiren yaygın pagan inançlarına ithafen inşa edilmiştir. Firavunlar, Ra'nın soyundan geldiklerine inanarak, bu dikili taşları hem tanrıyı onurlandırmak hem de kendi ilahi kökenlerini ve egemenliklerini simgeleştirmek amacıyla dikmişlerdir. Böylece dikili taşlar, hem kutsal bir adanmışlık sembolü hem de firavunların tanrısal meşruiyetlerini vurgulayan önemli kültürel miras eserleri olarak ortaya çıkmıştır.
Peygamber Efendimiz de Veda Haccı sırasında bu cemrelere taş atmış ve özellikle bu esnada hac ibadetinin yapılış şeklinin kendisinden öğrenilmesini istemiştir. Şeytan Taşlama Sahih hadislerde bu uygulamanın İbrahim (a.s.)’ın sünnetine dayandığı açıkça belirtilir ve sembolik olarak şeytanın taşlandığına vurgu yapılır. “Şeytan Taşlama” diye adlandırılan bu atışlar, Hz. İbrahim’in şeytanı taşlamasının hatırasını yaşatmakta ve insanları daima günaha sokmaya çalışan şeytana karşı bir tür tepki ve direnmeyi temsil eder. (mekkemedineumre com)
Hacı adaylarının şeytanı sembolize ettiğini düşünülerek taşladıkları taşa şöyle bir bakalım;
Gayet normal sıradan geniş bir taş pek bir olayı yok gibi görünüyor değil mi? Olay öyle değil. Bu taşlar 2004 yılında Suudi Yönetimi tarafından değiştirilen taşlar.
Müslümanların "Şeytan" olarak sembolize ettiği ve taşladığı taş aslında aşağıda gördüğünüz bu ince uzun ve tepesi piramit şeklinde birleşen dikili taşlardır. Yukarıdaki gibi uzun geniş duvar gibi değil.
Gördüğünüz üzere dikili taşın şekli Antik Mısır'da Firavunların Tanrı soyundan geldiklerine inandığı için kendileri ve en önemli Tanrılarından biri olan Güneş Tanrısı Ra için yapılan dikili anıt taşları ile aynı yapı.
Peki bu dikili taşlar nasıl oluyor da herkesin gözünden kaçarak günümüzde şehirlerin en baş köşelerinde önemli yerlerde ve meydanlarda görkemli yapılar olarak yerini alıyor? Buyrun Dünya şehirlerinden Dikili Taş örneklerini inceleyelim
Anlatacaklarım buraya kadar, konuyu sonuç olarak bir yere bağlamaktansa sizin akıl yürütmenize ve sorgulama isteğinize bırakıyorum.
Bu yapıların kökenini ve gerçekten nereden başladıklarını anlamak için Mısır'ın kadim tarihine, özellikle de Eski Krallık dönemine bakmamız gerekiyor. Bu dönemde, Mısır'ın güçlü ve ileri görüşlü liderleri, halklarının inançlarını ve devletin gücünü yüceltmek amacıyla anıtsal yapılar inşa etme fikrini geliştirdiler. Dikilitaşlar, bu anıtsal yapıların en dikkat çekici ve kalıcı olanlarından biridir. Şimdi, bu büyüleyici döneme ve dikilitaşların nasıl ortaya çıktığına daha yakından bakarak, bu etkileyici yapıları ilk düşünen ve hayata geçiren liderlerin kimler olduklarını ve hangi amaçlarla bu anıtları inşa ettiklerini inceleyeceğiz.
Dikilitaşların tarihi yolculuğu, yaklaşık 4.000 yıl öncesine, Mısır'ın Eski Krallık dönemine kadar uzanır. Bu dönemde dikilitaşlar, ilk kez büyük kültürel ve dini semboller olarak ortaya çıkmaya başladı. Eski Mısırlılar, günümüz inşaatçıları gibi, kalıcı miraslar bırakmak için cesur ve yenilikçi projelere giriştiler. Bu projeler arasında, Kral Thutmose III ve Kraliçe Hatshepsut gibi önemli hükümdarların büyük rol oynadığı dikilitaş inşaatları da vardı. Bu görkemli yapılar, tanrıları onurlandırmak ve hükümdarlıklarının kalıcı izlerini bırakmak amacıyla dikildi. Özellikle Kraliçe Hatshepsut, birkaç kadın firavundan biri olarak, güneş tanrısı Ra'ya olan bağlılığını ve liderlik hakkını göstermek için birçok dikilitaş yaptırdı. Bu dikilitaşlar, hem tanrısal gücü yüceltmek hem de kendi yönetimlerinin büyüklüğünü ve gücünü simgelemek için kullanıldı.
Eski Mısır kültüründe dikilitaşlar, yalnızca büyük taş yapılar değil, aynı zamanda derin bir dini ve kültürel anlam taşıyan önemli sembollerdi. Bu dikilitaşları, modern dönemde özgürlük ve ulusal gurur anlamına gelen Özgürlük Heykeli veya Eyfel Kulesi gibi büyük anıtlarla kıyaslayabiliriz. Genellikle güneş tanrısı Ra'ya adanan dikilitaşlar, güneşin ışınlarını temsil eder ve yeryüzü ile ilahi güçler arasındaki bağı simgelerdi. Tapınak girişlerine yerleştirilen bu yüksek sütunlar, tanrılara saygı göstermek ve önemli olayları hatırlatmak amacıyla kullanılırdı.
Dikili taşlar antik Mısır döneminde paganizm inançlarıyla derinden bağlantılı objeler olmakla birlikte daha çok Güneş tanrısı olan Ra’ya atfedilirdi. Peki Güneş Tanrısı Ra nasıl bir mitolojik tanrıdır, bir de buna göz atalım.
Güneş Tanrısı Ra
Ra, Mısır mitolojisinde güneş tanrısıdır. Kutsal merkezi Heliopolis'tir. Genellikle başında bir disk bulunan şahin kafalı insan biçiminde canlandırılmıştır. Eski tanrı Atum'la bir tutularak; IV. sülale döneminde devlet tanrısı olmuştur.
Kefren'den başlayarak firavunlar, onun soyundan geldiklerini ilan etmişlerdir. Ra daha sonra Osiris firavun ilan edilmiştir. Osiris'ten sonra ise Set Osirisi öldürerek başa geçmiştir.Set'en sonra babasının öcünü alarak Horus firavun olmuştur Horus'u da kapsamış ve Ra-Horakhty (ya da Ra-Horus) ismini almıştır.
Güneş Ra'nın sembolüdür; tüm vücudunu ya da gözünü temsil eder. Ra'nın sembolleri güneş sembolleridir, Phoenix'e benzer bir özelliği vardır; her sabah ateşlerin içinden tekrar doğar. E.A. Wallis Budge'a göre; Ra Mısır'ın tek tanrısı (monoteizm) idi. Diğer tüm tanrılar ve tanrıçalar; Ra'nın parçalarını oluşturuyordu.(Wikipedia)
Buraya Kadarki Kısmın Özeti
Dikili taşlar, kökeni Antik Mısır kültürüne dayanan, derin dini ve kültürel anlamlar taşıyan anıtsal yapılardır. Bu taşlar, genellikle firavunların soylarını ve güçlerini Güneş Tanrısı Ra ile ilişkilendiren yaygın pagan inançlarına ithafen inşa edilmiştir. Firavunlar, Ra'nın soyundan geldiklerine inanarak, bu dikili taşları hem tanrıyı onurlandırmak hem de kendi ilahi kökenlerini ve egemenliklerini simgeleştirmek amacıyla dikmişlerdir. Böylece dikili taşlar, hem kutsal bir adanmışlık sembolü hem de firavunların tanrısal meşruiyetlerini vurgulayan önemli kültürel miras eserleri olarak ortaya çıkmıştır.
Peygamber Efendimiz de Veda Haccı sırasında bu cemrelere taş atmış ve özellikle bu esnada hac ibadetinin yapılış şeklinin kendisinden öğrenilmesini istemiştir. Şeytan Taşlama Sahih hadislerde bu uygulamanın İbrahim (a.s.)’ın sünnetine dayandığı açıkça belirtilir ve sembolik olarak şeytanın taşlandığına vurgu yapılır. “Şeytan Taşlama” diye adlandırılan bu atışlar, Hz. İbrahim’in şeytanı taşlamasının hatırasını yaşatmakta ve insanları daima günaha sokmaya çalışan şeytana karşı bir tür tepki ve direnmeyi temsil eder. (mekkemedineumre com)
Hacı adaylarının şeytanı sembolize ettiğini düşünülerek taşladıkları taşa şöyle bir bakalım;
Gayet normal sıradan geniş bir taş pek bir olayı yok gibi görünüyor değil mi? Olay öyle değil. Bu taşlar 2004 yılında Suudi Yönetimi tarafından değiştirilen taşlar.
Müslümanların "Şeytan" olarak sembolize ettiği ve taşladığı taş aslında aşağıda gördüğünüz bu ince uzun ve tepesi piramit şeklinde birleşen dikili taşlardır. Yukarıdaki gibi uzun geniş duvar gibi değil.
Gördüğünüz üzere dikili taşın şekli Antik Mısır'da Firavunların Tanrı soyundan geldiklerine inandığı için kendileri ve en önemli Tanrılarından biri olan Güneş Tanrısı Ra için yapılan dikili anıt taşları ile aynı yapı.
Peki bu dikili taşlar nasıl oluyor da herkesin gözünden kaçarak günümüzde şehirlerin en baş köşelerinde önemli yerlerde ve meydanlarda görkemli yapılar olarak yerini alıyor? Buyrun Dünya şehirlerinden Dikili Taş örneklerini inceleyelim
Anlatacaklarım buraya kadar, konuyu sonuç olarak bir yere bağlamaktansa sizin akıl yürütmenize ve sorgulama isteğinize bırakıyorum.