Yemeğini mi yersin dayak mı yersin

SiyahSancaktaR

CEDDİ OSMANLI !...
Sp Kullanıcı
17 Eyl 2017
17,184
40,284
İstanbul..
ÇOCUĞUN SEVMEDİĞİ YEMEK KARŞISINDA GÖSTERDİĞİ TÜM DİRENİŞ ANNENİN “YEMEĞİNİ Mİ YERSİN, DAYAK MI YERSİN?” ÖNERİSİYLE NOKTALANIR.

Annelerin en muzdarip olduğu konulardan ilki çocuğunun iştahsızlığı, ikincisi ise ilerleyen yıllarda yemek seçmesidir. Çocuğunun tüm gıdaları almasını ve sağlıklı beslenmesini isteyen anne, türlü numaralarla yemek seçme eyleminin önüne geçmek için uğraşsa da çocuk da aynı şekilde karşı atak geliştirip yemekten kaçmaya çalışacaktır. Bu durum ilerleyen zamanlarda Çin entrikaları haline gelir, mücadele genelde psikolojik ağırlıklıdır fakat yer yer sıcak çatışmaya dönüştüğü de olur.

Kendi evimizde yaşadığım bezelye faciaları ile oluşturduğum kriz yönetimim beni “çocuğun fendi anneyi yendi” sonucuna götürmüş olsa da, bilinmesini isterim ki bu çok zor bir süreçtir. Bu nedenle ardımdan gelen nesillere bu zor süreçte elde ettiğim muzafferiyetimle ışık tutmak isterim.

“ÇOK GÜZEL OLMUŞ YEMEYE KIYAMIYORUM”

Bir yemeği sevmediğinizi ilk zamanlar anneye hiç hissettirmeden, durumu basit bir şekilde atlatmanız, “Karnım tok” ya da “Karnım ağrıyor” gibi sudan bahanelerle mümkündür. “Çok güzel olmuş yemeye kıyamıyorum” demeniz ise pek inandırıcı olmayacağından tavsiye etmem.

KOMŞUNUN YARDIM VE YATAKLIK ETMESİ YÖNTEMİ

Aynı yemeğe sürekli aynı tepkiyi vermenizden anneniz işkillenmeye başlarsa, çocuk ve anne arasındaki strateji savaşları başlıyor demektir. İlk etapta anne hangi yemeği sevmediğinizden işkillenmenin de ötesinde emin olur. Daha sonra yapacağı ilk numara ısrarla günlerce aynı yemeği yaparak bir gün sizi bu yemeğe mecbur etmektir. Bu durumda bir çocuğun yapacağı refleks hareket komşuya sığınmaktır. “Bezelye yiyeceğime kafama sıkarım daha iyi” diyerek kaçtığım komşumuza yemek saatine yakın bir zamanda gitmem ve nezaketen davet edildiğim sofraya ikiletmeden oturmam durumunda öğünü kurtarmışlığım vakidir. Komşunun yardım ve yataklık etmesi yöntemi bir, bilemediniz iki kere işe yarayan kısa vadeli bir çözüm olsa da başvurulması gereken bir eylemdir.
Fakat siz bu planın keyfini çıkarırken anneniz de boş durmaz. Evde yine çocuk kaçırtan bir yemek olduğunda, aynı planı uygulamaya karar verirsiniz. Tüm kurnazlığınızla komşunun yolunu tutarsınız. Fakat gittiğiniz komşunun evinde de aynı yemeğin pişmiş olduğunu gördüğünüzde yüzünüzdeki ifade “UFO görmüş masum çocuk ifadesi”nden başkası olmayacaktır.

AKİ’DEN (ANALAR KUTSAL İTTİFAKI) SAKININ

Bu durum apaçık AKİ örgütüne çarptığınızı gösterir. AKİ’nin açılımı Analar Kutsal İttifakı’dır. Doğum yapan her kadının din, dil, ırk ayrımı yapılmaksızın, hiçbir resmi belge olmadan, otomatikman üye oldukları bir örgüttür. Tamamı annelerden oluşur, anneler lehinedir, çabuk organize olurlar. Temel amaçları çocukların terbiye olması açısından bir arada olmaktır. Anneniz komşusuyla yine ittifak kurmuş ve o yemeği sizin için kaçınılmaz hale getirmiştir. Her iki seçenekte de kaçış olmayacağından kendi evinizi tercih etmeniz mantıklıdır. Ne de olsa annedir, sizin zorlanmanız karşısında vicdanına yenik düşebilir. Israrından vazgeçerek sizi o yemekten azat edip önünüze kahvaltılık koyma olasılığı vardır.

Ancak dediğimiz gibi bu sadece bir olasılıktır. Anneniz eğer tabağı bitirmeniz konusunda geri adım atmıyorsa yemeği yerken burnunuzu tıkamanızı tavsiye ederim, zira burnun kapatılması sonucu yemeğin kokusunu alamamanız beraberinde tadını da hissetmemenizi sağlar ki bu da zor durumlarda iyi bir kurtarıcıdır. Yine de maruz kaldığınız durum hiç de iç açıcı değildir.

Demokratik(!) evlerde yaşayan demokratik(!) anneler çocuklarına değişik bir seçenek daha sunar. Demokrasilerde çareler tükenmez düsturuyla hareket ederek çocuğuna gayet sevecen bir şekilde “Yemeğini mi yersin, dayak mı yersin?” derler ki dayak hiç o kadar çekici olmamıştır.

Annelerin bu yaptırımları karşısında başınıza gelebilecek iki şey vardır. Ya o yemeği bir şekilde yemeye alışırsınız ya da yaşınız ilerledikçe yememe ısrarınız karşısında anneniz ikna olur ve o yemek her şekilde menüden kaldırılır.
Halen hayıflanırım ki beyni geliştiren, boyu uzatan, kan yapan tüm faydalı besinler maalesef hep otların sapları ve kökleridir. Yani çayır çimen yiyerek çok sağlıklı beslenebilirsiniz. Mantı, köfte, patates kızartması ve hamburgerin ise yemesi keyifli, fakat besin değeri konusunda başı keldir. Tüm bunları düşündüğümüz zaman annelerin yemek konusunda neden bu kadar ısrarcı olduklarını anlamak zor olmaz, fakat sevmediğniz bir şeyi yemeyi kabul etmek de kolay olmaz.

Arkandan ağlamasın sözüne uyup
Sünnetledim ekmekle tabağımı
Gözyaşları içinde de olsa
Bitirdim bezelyemi, ıspanağımı.

Ayşenur USLU
 

Son mesajlar