Haber salın Sıla’ya !!
Diyar-ı gurbet’te göç var yine.
Şecere-i ömrümün ikinci meyvası düştü firak’ın narın’a.
Yanmak ve yakmak mükadder belki,
Sureti ekşi bir şebb-i aruz, İtiraz olmaz
elbet !.
“Beli” dedik taa ezelden.! Vakti gelende İçilecek o
şerbet .!!
Memur-u Hüda dehrin korkusu. Müzmin görünmez sinsi
illet,!
Bırakmadı yıkasın en müstehak, en vefalı eller!.
Saramadım üç katlı beyaz gömleği Nurlu endama , duymadı kulaklar, kenetli
eller,
duaya durmuş en Halis’inden
diller...
Tedrisinden ders almış belki binlerin
vardı.!
Musallada Yolculuğuna eşlik edebilen ancak ondört icazetli
kadardı.!
Fazlası belki kasardı.!
Belki korkulan hasardı.!!
Selası şimdi okundu Seyda’mın!
Sıla’sı ebed’e
namzed!.
Yoloculuğun “ mübarek olsun “
Eyyy ardında Hayr ile yad olunan timsal-ı
edeb.!
Son düzenleme:
